Ellerimizden akıp giden hayatı yakalamak

Geçen yıl bize birçok şey katarken bizden aynı zamanda birçok şeyi alıp götürdü. Geriye kalanlar hayattın güzel anlarını oluşturan hoş kareler ve edinilmesi ancak zaman ile olan tecrübe. Geçen bir yılın ömrümüzden gitmesi de cabası. Her geçen gün hayatımız ilerliyor. Acı olan hayatın stres ve akışına ayak uydurmaya çalışırken geçen günlerimizi hatta aylarımızı fark edemiyor kadar yoğun ve kapılmış olmamız. Resmi tatillerde bile hayatımıza ve bütçemize bir şeyler katma için mücadele içindeyken, geçen güzel mevsimler, doğa, hayatın tüm güzel anları istasyonda kaçırılmış bir tren gibi. Hayatın en güzel anları geçmişe ait kareler. En son kare kim bilir ne zamandı? Ve yeni bir kare kim bilir ne zaman geliyor olacak? Bir şeyleri yakalamaya çalışırken elimizden kaçanları fark etmiyorken hayatın güzelliklerini nasıl fark edebilir ki insan. Ekonomistlerin fırsat maliyeti diye açıkladıkları terim bence sadece ekonomi için kullanılmamalıdır. Hayatın her köşesi her anı bizim fırsat maliyeti değerlendirmesi yapmamızla çözülecektir. Ya da yeniden değerleme kavramı, hayat o kadar hızlı ilerliyor ki stresin fırsat maliyeti ve hayat yeniden değerleme işlemi yaptığımızda, aslında mutluluktan çok ta uzak olmadığımızı görüyor olacağız. Ben hayatımızdaki bu koşuşturma kültürü ve aşırı stresin doğuştan elde ettiğimiz bir uzuv değil de hayatımıza kitle iletişim araçlarının (T.V yazılı ve görsel basın, sinema ve dizi ) yanlış kullanılması ile monte edildiğini düşünüyorum. Beyinlere yönlendirme yapılarak yeni bir kültürün oluşturulmaya çalışıldığı T.V kanalları uyuşturucu kadar insan sağlığını tehdit ederken, ardından gelen eğitimsizliği gururla savunan insanların daraltmış olduğu yaşam alanları, insanları düşünce denizlerinde boğulmadan öte bir hisle yavaş yavaş asimile etmeye devam ediyor. Şiddet ve korkunun hüküm sürdüğü zaman dilimleri her geçen gün artarken, bu zaman dilimlerinde yetişen yeni toplumumuz farkında olmadan yeni bir kültür oluşturmaya devam ediyor. İnternet üzerinde müstehcen siteler gibi yayın yapan haber siteleri, erotik dergileri aratmazken, yeni gelişmekte olan beyinler yönlendirilmeye devam ediyor. Toplumsal kutuplaşmaların yaşandığı günümüzde insanların fikir ve düşünceleri hiçe sayılırken taraf ya da bertaraf mantığı ile insanlar istemese de bir kutbun içine atılıyorlar. Açıklanmayı bekleyen, üzerinde konuşulması gereken o kadar çok şey var ki yeni oluşan bu toplumda nefes almak her geçen gün zorlanıyor. Ama T.V kanallarındaki birbirlerini saygı ile dinlemekten aciz aydın bozuntuları her şeyi o kadar iyi biliyor ki yeni oluşan bu gereksiz topluma meşale olmaya devam ediyorlar.  Hayatımızın bir fırsat maliyeti olmayacağı gibi yeniden değerlemesi de olmayacak. Bu neden ile hayatımızda yapabileceklerimizi tekrar değerlendirmesini yaptıktan sonra, fırsatlarımızı görüp bir daha bu hayatı yaşayamayacağımız unutmayarak sevinç ve mutluluklar ile yaşayalım.