Kime oy vermeli ?

Seçim propaganda çalışmaları sürerken vekil adaylarımız; kamu kurum ve kuruluşları, esnaf ve sivil toplum örgütlerini ve evlerimizi ziyaret ederler. Bu yazımla ziyaret edilen kitleye hitaben bazı bilgi ve görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Adaylarımız sizi ziyaret ettiklerinde; karşıla-ağırla-uğurla ilkesinin ve uygulamasının yanında sorunlarınızı, varsa çözüm önerilerinizi paylaşın ve onları donanımlı olarak meclise gönderin. Örneğin siz küçük esnaf ve şoför kardeş; 

Siftah yapıp sigorta primini ve vergini ödeyebiliyor musun? 

Dönem dönem yapılan mali ve vergi aflarından yararlanabiliyor musun? 

Bankalardan kolay düşük faizli kredi alıp ödeyebiliyor musun? 

Hiper, süper devasa marketlerin açılmasından zarar görüyor musun? 

Şoför kardeş can güvenliğin var mı? 

Dünyanın diğer ülkelerinde uygulanıp bizde en pahalıya satın aldığın ucuz petrolden yararlanabiliyor musun? 

Siz işçi ve emekçi arkadaş; 

Hayat pahalılığından rahatsız mısın? 

Emeğinin karşılığını alabiliyor musun? 

Günlük çalışma süren, örgütlenebilmek ve hakkını arayabilme işlemleri ileri ülkeler düzeyine kadar gelmiş midir? Yaşam standardın yükselmiş midir? 

Siz öğretmen ve memur meslektaş; 

Mesleğini ve kültürünü geliştirebilmek, yenileşip bilişim dünyasına ayak uydurabilmek ve kendini yetiştirmek için gerekli olan yayın, kültür ürünleri ve kaynaklardan yararlanabiliyor, KDV si yüksek kitapları alabiliyor musun? 

Serbestçe örgütlenip sendikalaşabiliyor musun? 

Maaşınla geçinebiliyor musun? 

Kadrolaşma ve yandaş atamalarındaki haksız uygulamalardan, sürgün ve görevden alınmalarından rahatsızlık duyuyor musun? 

Siz çiftçi, köylü vatandaş; 

Ürününü yetiştirip kolayca enflasyon düzeyinde paraya çevirebiliyor musun? 

Bankalardan zirai ve diğer destek kredilerini alıp ödeyebiliyor musun? 

Çocuklarını evlendirirken, düğün ve nişanında; o çok az kazanıp az vergi veren ve KDV yi ödeyemeyen kuyumcudan altın, pırlanta ve diğer ziynet çeşidini satın alabiliyor musun? 

Siz ev hanımı, emekli yandaş; 

Mutfağınızda et, aşınızda süt ve sofranızda bereket olduğuna inanıyor ve geçim derdi çekiyor musunuz? 

Aile sigortasını isteyip “balık tutmayı öğrenmek” mı yoksa istendiği zaman dilimlerinde istenen oranda sadaka verilmesini mi bekliyorsunuz? 

İntibak yasasının çıkıp maaşınızın yükselmesini ve yaşam koşullarınızın düzelmesini istemiyor musunuz? 

Maaşınız size yetiyor mu? 

Siz öğrenci Candaş; ÖSYM, YÖK kurumlarının kapatılmasını ve her yıl psikolojinizi bozan şaibeli ve şifreli sınavların kalkmasını, sınavsız yüksek öğrenimi yapmanızı, mezun olduğunuzda hemen iş bulup istihdam edilmenizi, öğrenim görürken her türlü burs ve kolaylıktan yararlanmanızı istemez misiniz? Siz işsiz yoldaş; İş bulup her türlü zorluktan, intihar etmekten ve cinnet geçirmekten kurtulmak istemez misiniz? Siz asker adayı; kutsal görevlerden biri olan vatanı görevinizi diğerleri gibi eşit oranda ve daha kısa bir sürede yapmak, Siz parlamento dışında kalan siyasi partiler; siyasi partiler ve seçim sisteminin değiştirilip ileri ülkelerde uygulanan düzeye getirilmesi ve dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan haksız, adaletsiz barajın düşürülerek kendinizi parlamentoda görmek, siz aydın, entel ve bilim insanları; yazdığınızdan, düşündüğünüzden korkmadan görüşlerinizi özgür ve özgün olarak ifade etmek, siz çay üreticileri; ürününüzü toplayıp kolayca değerinde satmayı, enflasyon farkı ve özel şirketlerin baskısının karşısında ezilmemeyi, özelleştirilip satılması düşüncesi ile endişelenmemeyi istemez misiniz? 

“Bir dokun, bin ah işit” misali... Vergi dairelerinde vergi borcu olmayan mükellef, icra dairelerinde icraya düşmüş binlerce kişinin dosyası mevcuttur. Borcu olmayan insan yoktur. Adaylarımıza aklıma gelmeyen daha bir sürü sorun ve dertlerinizi sunabilirsiniz. Vatandaş; suni gündemler, TV de magazin programları, izdivaç ve yemek kültürü izlenceleri ve Brezilya dizileri ile uyutulmuş, uyuşturulmuştur. Tıpkı” kurbağa haşlama “metodu gibi... Adaylarımız kapınızı çalıp sizi ziyaret ettiklerinde yukarda benim hatırlayıp yazamadığım daha binlerce sorunu paylaşmalısınız. Bunu yaparken de adaylarımızın ithal mi yerli mi, bizimle birlikte iç içe, yan yana ve beraberce yaşayıp her türlü dert ve sorunlarımıza ortak olup olmadıklarına, Şaibesi olup olmadığına, geçmişinde birilerine yardım etme de, iş çözme de ve kendisine ulaşmak istediğimizdeki iletişim becerilerini kanıtlayıp kanıtlamadığına bakmak gerek. Ayrıca sorunlarımızı akademik tabanlı projelerle cevap verip vermediklerine de dikkate almak gerek.