Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '14

     
    Kategori
    Gündelik Yaşam
     

    Korku Filmlerini aratmayan 5 bakış..

    Korku Filmlerini aratmayan 5 bakış..
     

    Gözler Etki Alanlarımızdır...


    Merhaba sevgili okurlar,

    Uzun zamandır anlatmak istediğim bir yazımla karşınızdayım. Bugun evde oturmuş en korktuğum anların analizini yapmaya çalışırken, annemin o 'birşey diyeceğim' bakışlarına maruz kaldım. Gözlerimin içine sanki kendi gözlerindeki bir lazer ışını ile gözlerimi parçalamak istermiş gibi bakıyordu. Eminim hepimizin belirli zaman ve mekanda başına gelmiştir, işte korkunç veya gerilim yaratan anılardan bazıları...

    Sınıfta Beyin Otopsisi

    Teneffüs bitiminde sıralarımıza zor bela otururken bir yandan sınav sonuçları için öğretmenimizi bekliyoruz, taşkınlık diz boyu tabi. Öğretmen elinde kağıtlarla içeri girer ve sınıftaki herkesi tek bir göz teması ile yerlerine oturtmayı başarır. Öğretmenin elindeki kağıtlara bakarak gerilen bir takım çalışkan öğrencinin arasında bulunuyorum. Sırayla düşük not alanlardan başlıyan öğretmenimiz en düşük notu açıkladıktan ve biraz da vaaz verdikten sonra bizim olduğumuz tarafa doğru gelmekte. Rekabetinde üst seviyelerde olduğu sınıfımızda çalışkan bir öğrencinin kötü not alması sorgusuzca idam masasına götürülmesi demekti. 2 metre kadar yaklaştıktan sonra gözlerimin içine bakar ve ben kalbimin atışlarını duyasıcaya kadar kımıldatmaz o otoriter gözlerini. Daha sonrasında başını iki yana sallar ve yerdeki kitapların benim olup olmadığını sorar. Bir rahatlama nefesinden sonra kitaplarımı yerden alışımı sanki altın gömüsü çıkartmışım gibi hissetmekteyim bugun bile...

    (Sorarsanız o sınavdan yüksek bir not almıştım)

    Karnımdaki Kelebek

    Uzun zaman önceydi yine, soğuk bir gün ve kendimi bir eğitim merkezinden içeri atmak üzereydim. Bir kursa yazılmam gerekiyordu ve ben her zamanki o aceleci tavrımla içeri girmiştim. Müdüriyete kayıt için girdiğimde karın boşluğuma bir tekme yemişim hissi yaşatan birini gördüm. Bu onu ilk görüşümdü ve nefes alamıyordum. Kim olduğunu bile bilmiyordum ve kurs günü gelip çattığında sınıfta boş bir yere oturdum, birkaç dakika sonra yine o sancılı kalp atışlarım ve mide boşluğum harekete geçmişti. Bu tahmin edebileceğiniz gibi o şahıstı. Gözlerimin içine baktığında sanki bin tane iğne giriyormuş gibi oluyordu. Ne yazık ki uzun sürmedi özetle herşeyi elime yüzüme bulaştırdım ve bir buçuk sene platonik olarak aşık kaldım. Bugun bile bana kin tutmadığı için seviniyorum...

    Kardeş Vakası

    Her zamanki gibi abimle küçük bir nedenden ötürü tartışıyorduk, yine sebepsiz bişeydi lakin biraz ileri gidiyoduk. Tabirimizle 'dayılanmak' kelimesi tam yerini buluyordu o sıralarda ikimizinde hiç beklemediği bir gürültüyle ara verdik kavgamıza. Sola doğru kayan bakışlarım korkunun ötesine götürüyordu beni adrenalin salgılıyordu sürekli beynim en sonunda kız kardeşimin boyunu aşan raflardan birşeyler almak için uğraşırken içinde bir sürü şey pişirdiğim borcamı tuzla buz ettiğini gördüm. Daha sonrasında kavgayı bitirip kahkahalarla cam tanesi aramaya koyulmuştuk...

    Kemik Kıran Komşu Çocuğu

    Yine bir komşu çocuğu vakası,yine meraklı Nebahat hanım teyzeler çocuklarıyla bizim evde... Çocukları küçük olmasına rağmen iflah olmaz yapıya sahip bu insanüstü enerjiye sahip bücürler. Otur dersin oturmazlar, yapma dersin yaparlar... Benim de küçük bir kardeşim var ve onlar geldiğinde üçüncü dünya savaşını başlatmak için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. Birgün yine internette gezinirken sandalyemin arkadan çekilmesi sonucu tepetaklak olan ben ve sızlayan belim... Arkadan gülen 3 yumurcak savaşı kazandığını zannediyordu. Elime geçen kanepenin yastığını büyük olanın suratına fırlatmak suretiyle büyük bir hata yapmıştım. Yüzüme 'şimdi görürsün sen' bakışları fırlatan ve suratını ekşiten velet ağlamaktan vazgeçti. Küçük kardeşim ve kendi kardeşiyle fısırdaşarak üçü birden üstüme yürüyordu. Bu kadar hırpalancağımı bilseydim beyaz bayrağı çıkartırdım. Büyük olanın dirseğini kırarak mideme vurması diğerlerininde onun üstüne atlaması sonucu büyük bir acıya maruz kaldım. Nebahat hanım teyze odaya girdiğinde cocuklarının bacaklarından tutup sürüklediğimi görünce biraz irkildi ve sanki kavgaya dahil olmak istiyormuşcasına göz lazerlerini suratıma doğrulttu. Olayı açıklamaya kalmadan evimizden gittiler ve uzun zaman gelmediler...

    Dişçi Sorunsalı

    Aslında dişçiye gitmekten korkan biri değilimdir lakin birkaç hafta önce küçük bir problemim için gittiğim dişçi fazlasıyla gergindi. Gergin insanlar tehlike unsurudur kimileri için... Dişçi sedyesinde doktorun muayenesini bitirmesini beklerken tepemdeki ışık yeterince rahatsız ediciydi daha sonrasında malum dişçi koltuğuna yaslandığında gözlerindeki umutsuz bakışlar beni kaç tane dişimin çekileceğini düşünmeye zorladı. Daha sonrasında ise elleri titreyerek dişimin sorunlu yerini temizledi. Bir an için boğazıma geçireceğini düşündüğüm o hava zımbırtısını ağzımdan çıkardı. Dişçiden ayrılırken hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum...

     

    Paylaşımlarım devam edecek, lütfen takipte kalın...

     
    Toplam blog
    : 1
    : 113
    Kayıt tarihi
    : 20.12.14
     
     

    Merhabalar,  1995 İstanbul doğumluyum. Aslen Adanalıyım lakin hiç gitmedim,açık lise mezunuyu..