Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '11

 
Kategori
Eğitim
 

Küreselleşme Ve Eğitim

Küreselleşme Ve Eğitim
 

Dünyamız bir değişim ve gelişme sürecini yaşamaktadır. Bu değişmelerin son 50 yıl içerisinde periyodik olarak geliştiği ve büyük bir ivme kazanarak 21. yüzyılda en doruk noktasına ulaştığını söyleyebiliriz. Özellikle teknolojik gelişmeler, insanların sosyal, ekonomik ve siyasal yaşantısına sirayet etmiş, sonuç olarak toplumların ve bireylerin kendilerini bu yeni gelişmelere karşı yeniden dizayn etmeleri zorunluluğunu doğurmuştur. 

Küreselleşme denilen olgu, her alanda mesafenin daha az önemli hale gelerek, siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda dünyanın bütünleşmesini ifade etmektedir. Küreselleşmeyi hızlandıran çeşitli parametreler vardır. Bunların başında bilgi teknolojisi, uydu, internet, uluslararası ticaret ağı, uluslararası şirketlerin ve yabancı sermayenin yaygınlaşmasıdır.İletişim enstürmanlarının yaygınlaşması ve bunun sonucunda dünyadaki ülkelerin gelişmelerinden hemen hemen eş zamanlı bilgi sahibi olması kaçınılmaz sonuçlar doğurmuştur.Örneğin , dünya borsalarındaki olumlu veya olumsuz bir gelişmenin diğer ülkeleri zincirleme olarak etkilediği bir realitedir. Çünkü yatırımlar küreselleşmiş, dünyanın ekonomisine yön veren ülkelerdeki herhangi bir değişiklik tüm ülkeleri doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. 

Küreselleşmeye tamamen karşı çıkmak veya tamamen teslim olmak yanlıştır. Evrensel değerlerle milli değerleri bütünleştirip, ikisi arasındaki o ince çizgiyi muhafaza etmek elzemdir. Küreselleşen dünyada varlığımızı sürdürmek ve uluslararası arenada rekabet etmek zorundayız. Bunu başarmanın yolu eğitimden geçer. Öz değerlerimiz ile küresel gerçekler arasındaki dengeyi sağlayabilecek yeterliliğe sahip bireyler yetiştirmek olmalıdır.Aslında eğitim ile küreselleşme arasında çift yönlü bir etkileşim söz konusudur. Küreselleşme eğitim sistemini değiştirmeye zorlarken, eğitimde küreselleşmeyi hızlandırmakta ve ona yön vermektedir. Ülkemiz de bu doğal sürecin bir sonucu olarak eğitim alanında değişen küresel etkilerden nasibini almaktadır. Tüm eğitim çalışanları ve paydaşlarına dünyadaki yeni eğitim teknolojileri ve eğitim sistemindeki değişiklikler seminer ve hizmet içi kursları yoluyla verilmektedir.Okullarda internet kullanımının yaygınlaştırma çalışmaları hızla devam etmektedir.Eğitim çalışanları, öğrenciler ve velilerin bu sürece katılmaları sağlanmaktadır. E -Devlet projesinin bataryası içerisinde önemli bir yere sahip olan Milli Eğitim Bakanlığı günümüzde birçok işlemi internet üzerinde gerçekleştirmektedir. 

“Bilgi toplumu” olarak adlandırılan içinde bulunduğumuz çağ; bireylerin yaratıcı, sorgulayıcı, analitik düşünen ve üreten insanlar olmasını zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda günümüz toplumunda okulun, ders programlarının öğretmenlerin, velilerin hatta öğrencilerin tanımı da değişmiştir. Okul belli bilgilerin bilgi ve becerilerin verildiği bir kurum değil aynı zamanda toplumu şekillendiren ona yön veren bir kurum olmak zorundadır. Öğretmenlerin öğrencilere ilişkin algıları değişecek, öğrencilerin zayıf yönlerine değil başarılı oldukları yönlere odaklanacaktır. Öğrencinin başarılı olduğu zeka çeşidi desteklenecek, zayıf yönleri iyileştirmeye çalışılacaktır.Öğrencinin merkezde olduğu eğitim yöntemleri uygulanacaktır. Yerel bilgilerin yanında dünyanın herhangi bir yerinde kullanılabilecek evrensel bilgi ve beceriler kazandırılacaktır. 

Sonuç olarak bireye değer veren, insani ve evrensel değerlere dayalı, küresel dünyanın gerektirdiği bilgi, beceri ve davranışlar kazandıran bir eğitim sistemi önem kazanmıştır. Gelecek kuşaklara bu ölçütlerle donatılmış bir eğitim sistemi bırakmalıyız. Bu bağlamda eğitim üzerinde çalışmalar yapan bilim adamı L.H Garner küreselleşen dünyada eğitimde başarılı olmak için göz önünde tutulması gereken bazı unsurları şöyle sıralamıştır . 

1 – Eğitim yaşam boyu süren bir etkinlik olmalıdır. Hızlı gelişen teknoloji ve artan bilgi birikimi karşısında, eğitimin yaşam boyu devamı sağlanmalıdır. Bunun birlikte, eğitim süreci içerisinde sadece belirli bilgiler aktarılmamalı, bireyin öğrenme kapasitesi de güçlendirilip geliştirilmelidir. 

2 - Eğitim, her zaman her yerde ve yaşamın her alanında olmalıdır. Evde ve iş yerinde eğitim imkânları sağlanmalı, sınıflarda olduğu kadar internet ve televizyonda da eğitim etkili şekilde verilmelidir. Bireylerin sürekli öğrenme kapasitelerini geliştirmek için eğitim kurumları ile işletme sektörleri ve toplumun diğer kurumları iş birliği içinde çalışmalıdır. 

3 – Eğitim, eleştirel düşünmeye, iletişime ve problem çözme becerilerine odaklanmalıdır. Eğitim süreci, yeni sorun ve fırsatlar ortaya çıktığında, bireyleri açık ve eleştirel düşünmeye hazır hale getirmelidir. 

4 – Öğrenme, toplumun gelişmesinde önemli bir etken olduğu için, eğitim toplumsal gelişmeye yatırım niteliğinde olmalıdır. Bu nedenle toplumlar, sadece maddi sermaye ve ekonomik alanlara yatırım yapmamalı, aynı zamanda eğitime gereken yatırımı yapmalıdır. Toplumsal bir yatırım özelliği taşıyan eğitim toplumun gerçeklerinden soyutlanamaz. 

5 – Eğitim sistemi, öğrencilere küresel bir vatandaşlık anlayışı kazandırmalıdır Küreselleşen dünyada, bireylerin sadece kendi tarihlerini, kültürlerini ve dillerini öğrenmeleri yeterli olamayacaktır. Global pazar ekonomisinde başarıyla çalışmak, farklı insanların ve aynı zamanda kültürlerin özelliklerini bilmeyi gerektirir. Kendi yaşadığı coğrafyanın dışına çıkamayan bireylerin, küreselleşen bir dünyada başarılı olmaları çok zor olacaktır. 

6 – Eğitim, bireyler ve örgütler arasında ortaklıklar kurma becerisini sağlamalıdır. Eğitim kurumları arasında olduğu kadar, işletme, endüstri ve kamu kuruluşları arasında da, ulusal ve uluslar ara düzeyde ortaklıkların kurulması sağlanmalıdır. Bu anlamda, bir eğitim örgütü sadece kendi uzmanlık alanında tek başına kalamaz, toplumun ve dünyanın değişen ihtiyaçlarına cevap vermek zorundadır. 

 
Toplam blog
: 18
: 994
Kayıt tarihi
: 25.01.11
 
 

Bir ortaöğretim kurumunda yöneticiyim. Yüksek lisansımı" Eğitimi Yönetimi ve Denetimi " alanında ..