Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '12

 
Kategori
Siyaset
 

Kürtajlı tasmalı basın

Kürtajlı tasmalı basın
 

ULEMALAR


Bazen aklımız ermez bir haber duyar şaşırırız. Dar bir sokakta yangın çıkmış itfaiye giremediğinden müdahale edilememiş her şey yanıp kül olmuştur.

Yetkililerin bu konuda açıklamaları isyan ettirecek şekildedir. Lakin olan olmuş giden gitmiştir. Garipçe Allah düşman başına der kapatırız. 

Birçok olayda böyle anlamsız davranışlara gireriz. Ne kadar bilinçli olmanız değil ne kadar cesaretli olmanız ile de ilintilidir tavırlarınız. Kahramanlar liderler gerçekçiler böyle anlaşılır çünkü.

Okumak bir şey değil yorumlamak anlatabilmektir önemli olan.

Uludere olayı bir güzel örtülü verdi başka bir ayıp kürtaj ile. Hem de tasma yemiş basın tarafından.

Daha düne kadar başkomutan Cumhurbaşkanın askeri ziyaretleri basında boy, boy övgü ile yazılırken Uludere olayı patlak verdi başkomutan kayboldu.

Sınırın bir metre ötesi harekâtlar meclis kararı ile hükümete mecliste verilir.  Sınırı bir metre ötesine asker kendi başına hareket edemez demektir. Peki, kim bu kararı verdi. Başkomutan mı? Başbakan mı?

Başbakan il başkanlığı seçim konuşmasında basının tasmasını biz çıkardık sözüne ses çıkarmayan basın aynı sessizliği sn. Bekir Bozdoğanın özel yetkili mahkemelerin demokrasi engelidir lafına da sessiz kaldı. Sanki özel yetkili mahkemeleri başkası icat etti.

Ardından kürtaj mevzusu gündeme atılıp bu konuda yasa girişimi hanımların tepkisel yürüyüşleri polis tepkileri maalesef uçakta doğum yapan kedi kadar önemsenmedi. Bu Adalet ve kalkınma Partisinin bir anlayışı olarak,  ona bağlı tasmalı basın ordusunun büyüklüğünü itaatkârlığını bağlılığını gösterme açısından tespit olarak akıllara kazınmasına neden oldu. Tabii anlayanlar için.

Beni asıl acıtan Diyanetin kürtaj konusunda fetvasıdır. Sn. diyanet başkanının açıklamalarını maalesef ilim kurumlarımızdan hiçbir tavır gelmemiştir. Aynı zamanda tüm mezhepler ve cemaatler destekler gibi susmuşlardır. Konuşan sanki cehennemlik yada aforoz olur.

Ama ben soruyorum analar adına tecavüze uğramış bir kadın sizi dinledi kürtaj olmadı ama dört aylık hamile iken amansız bir hastalığa yakalandı. Bu şanssız hanım birkaç hafta içinde vefat edecek. Bu çocuğun yaşamasına Allah’ın yardımı görülmüş müdür? Yani üç, dört, beş aylık ana karnından alınıp yaşatılan çocuk var mıdır? Yoksa bu konuda fetva veriyorsanız işte siz dini bence ateşe sürüyorsunuz.

Yoksa üstat Ömer Hayyam’ın demesi gibi “ madem biliyordun içeceğimi önceden o zaman cennet cehennem neden” mi? Diyenleri çoğaltırsınız.

Ne desek nafile tabii ki bakın Uludere katliamı emri milli kaynaklar emri vermediği MİT olayı sabah 09 00 duyduğunu açıkladı. Peki, bu Uludere harekâtı nasıl oldu düğmeye kim bastı emri kim verdi. Bir ulemaya da burada ihtiyaçta burada var sanırım…

ERCAN YÜKSEL

14-05-2012

 
Toplam blog
: 6
: 516
Kayıt tarihi
: 30.01.12
 
 

1958 Devrek doğumluyum. Emekliyim. Haberci ve Doruk67 gazetelerinde bir süre köşe yazarlığı yaptı..