Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '18

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Sanat ve Ahlak

Sanat ve Ahlak
 

Toplumlar baş döndürücü bir hızla değişime uğrarken, yeni yetişen jenerasyonların da geleneksel anlamdaki etik değerlere meydan okumasıyla, her alanda olduğu gibi sanatta ve özelde ise tiyatroda birçok değişim yaşanıyor.

Bir yandan kadın hakları, cinsel devrim, lgbt hareketleri gibi gelişmeler/değişmeler yaşanırken diğer yandan saygı, sevgi, hoşgörü, tevazu ve meslek etiği gibi değerler hızla yozlaşıyor. Elbette değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir ve kaçınılmazdır. Bununla birlikte sanat icra eden kimselerin, yaptığı işin bir felsefik temelinin olması ve toplumsal sorumluluk duygusu taşıması gerektiği inancındayım.

Mustafa Kemal Atatürk, Bursa’da temsil veren tiyatro sanatçılarına hitaben; “Sizleri çok takdir ederim. Devrimimizde sizin de önemli hizmetleriniz vardır. Sanatınızı meslek edinerek engelleri yenmeye kararlı olmanızı, arkadaşlarınızla samimî olarak geçinmenizi bilhassa öğütlerim. Sizin vatana en büyük hizmetiniz, Anadolumuzu baştan başa dolaşıp halkımıza sanatın ne olduğunu anlatmanız olacaktır” demiştir. (Atatürk’ün S.V.D, s. 44)

Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere sanatçı; engelleri yenmeye kararlı, çevresiyle iyi geçinen insanlar olmalı ve ulaşabildiği her yerde halka sanatın ne olduğunu anlatmalıdır.

Sanatın öyle soyut bir gücü vardır ki, bu güç, insanları birbirine bağlayan, ortak noktalarda buluşturan bir değer olmasıdır.

Ne var ki bugün dönüp baktığımızda sanatını tüm inceliğiyle icra etmeye çalışan, meslek etiğine değer veren, kendisine, işine ve çevresine saygılı, tevazu sahibi sanatçıların giderek azaldığı ve onların yerine odak noktasına daha çok kazanma, daha çok şöhret sahibi olma gibi hırslarını yerleştiren narsist, egoist, tevazu sözcüğünün anlamını bilmeyen, sanatın ve sanatçının değerine gölge düşüren ve hatta hiçe sayan kimselerin çoğaldığını görüyoruz.

Bütün bunları profesyonel düzeyde sanatla uğraşan kimseler bir yana, ilginç bir şekilde amatör olarak ilgilenen kişilerde dahi gözlemlemek ne üzücü bir durum. Halbuki amatör olmak, profesyonelden daha iyi yapsa dahi ilgilendiği işi herhangi bir maddiyat veya şöhret beklentisi olmaksızın gönlünü ortaya koyarak yapmak demektir. Büyüklük hezeyanlarına kapılan, çevresini küçümseyen, saygı, sevgi, hoşgörü ve tevazu sözcüklerinin anlamını bilmeyen kimseler asla gerçek birer sanatçı olamayacaklardır.

İster profesyonel düzeyde, ister amatör düzeyde olsun, sanat icra eden/etmeye gayret eden herkes bu bilinci taşımalıdır.

 
Toplam blog
: 16
: 420
Kayıt tarihi
: 12.12.15
 
 

www.seyhunsertan.com ..