Suçlu Besinler

Suçlanan Yiyecekler Ve Mucize Çözümler

Modern çağda beslenme tüm gelişmelere rağmen karmaşıklaşmaya devam ediyor gibi, sıkça yenilenen sağlıklı beslenme ve/ veya kilo kaybını amaçlayan beslenme önerileri kafa karışıklığına neden oluyor. Bilhassa toplum sağlığı beslenmesinde fırsatçı bir şekilde, sürecin saptırılması ve engellenmesi için sağlıklı beslenmenin kötüye kullanıldığı hipotezini kurabiliriz.

Şimdi bu kafa karışıklığını örneklerle anlamaya çalışalım; örneğin “diyet yağ alımını kısıtla” önerisi ile karşılaştığımızda bu öneri “yağ oranı düşük besinleri daha çok tüket” önerisine dönüştürülürse sağlığın gelişimine katkılı olabilir. Birçok diyette öne çıkan meyve, sebze, fasulye ve mercimeğin diyette eklenmesine neden olabilir. Ancak bunların yerine gıda endüstrisi yalnızca yağ azatlımı ifadesi kullanılarak düşük yağlı işlenmiş gıdaları avantaja çevirebilmektedir. Bu durumda, daha fazla düşük yağlı kurabiye veya kraker tüketiminin sağlığı geliştireceği düşündürebilir olmasına rağmen buna dair kanıt bulunmamaktadır.

Kronolojik ilerlemeye devam edecek olursak başlarda yağ azatlımı önerisine rağmen obezite ve kronik hastalıklar artmaya devam etmiştir. Bundan bir sonraki besin grubu da karbonhidrat olmuş ve karbonhidratın üzerine gidilmiştir. Bu durumda düşük karbonhidratlı ürünlerin gıda endüstrisine girmesini sağlamıştır. Bu kez de düşük şeker ve karbonhidratlı kekler ve kurabiyeler tüketilmiş ki düşük karbonhidratlı bu ürünlerin de sağlığı geliştiğine dair hiçbir kanıt yoktur. Karbonhidrat kaynağı dendiğinde akla mercimek de gelebilir kek veya şeker de gelebilir, baştan beri gıda grupları için böyle yargılarda bulunmak anlamsızdır.

Çok satan yayınlara bakıldığında;  fruktozun, glutenin, hayvansal gıdaların, tahıl (buğday vb.) guruplarının ayrı ayrı sınırlandırıldığını, suçlandığını gözlemlemekteyiz.  Gerçekte ne oluyor diye bakacak olursak pek çok teorinin henüz tamamlanmadığını ve abartılı sonuçlar çıkardığını görmekteyiz.

Suçlu besin ve mucize çözüm arayışında toplum yorgun ve bıkkındır diye düşünüyorum, toplum saflığının ve umutlarının yeterince sömürüldüğü kanısındayım.

Vermeyi amaçladığım mesaja gelirsek; tek bir besin ögesinin yahut bir yiyeceğin suçlu, mucizevi veya hayat kurtarıcı görülmesi yerine beslenmeye bir bütün olarak bakılması sağlamalıdır.