Bir partizanlık örneği

Blogculuğun bilinmediği ve internetin olmadığı bir tarihte Hürriyet Gazetesi bir kampanya başlatmış ve yerel haberler yazacak amatör muhabirlerin okunmaya değer yazılarını çıkardığı bir ekte yayınlamaya başlamıştı. Bundan önceki yazımda çevremde tanık olduğum bir olayı "Yerel haberler" grup başlığı altında yayınlarken Hürriyet gazetesinin o zamanlar başlattığı bu kampanya aklıma geldi. Belki de blogcuların basında yer almayan tanık oldukları yerel haberleri şimdiki geniş olanaklarla blog köşelerinde yayınlamaları bir avantajdır diye düşünüyorum.

Yazları günlerim daha çok Yalova ve onun ilçesi Çınarcık'da geçmektedir. Dün yani 19 Temmuz 2010 Yalova'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 89. yıldönümüydü. CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu Çınarcık'da ve Yalova'da birer konuşma yaptı. Bu konuşmasında kısaca "Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir.Sandığa giderken bunu düşünmenizi istiyorum. Referandumda AKP ye gereken dersi verelim" dedi.

Basında yer almayan Yalova'nın kurtuluşunun 89. yıldönümü, DP li belediye başkanının Yalova'ya yeni bir çehre kazandırmasıyla birlikte bir şölen şeklinde kutlandı. Kılıçdaroğlu'nun buradaki konuşması da ancak gazetelerin 15 inci sayfalarında kendine yer buldu.

Yalova halkının ise başka bir sıkıntısı vardı. Bu da Yalova'nın prens adaları olarak bilinen Kınalıada, Burgaz, Heybeli ve Büyükada ile direkt bağlantısının kesilmiş olmasıydı. Çünkü geçmişte Yalova'dan erken saatte kalkan vapurlar sayesinde buradaki üreticiler, ürünlerini adalarda pazarlama olanağına sahiplerdi. Şimdi ise bu kişilerin önce İstanbul'a gitmeleri oradan da adalara geçmeleri gerekiyor. Şimdi ise yakın geçmişe bir göz atalım.

Çocukluğumuzda bindiğimiz ekspres vapurlar önce adalara daha sonra Yalova'ya uğrardı. Aynı şekilde Yalova'dan kalkan vapurlar da adalara uğradıktan sonra Eminönü veya Sirkeci iskelelerine yanaşırlardı. O zamanlar bilindiği gibi Yalova, İstanbul'un bir ilçesiydi.

Yalova 6 Haziran 1995 de il oldu.

2005 in Mart ayında ise bu vapurları işleten şehirhatları işletmeleri İdo'ya devroldu.

24 Mayıs 2007 de ise Yalova'ya vapur seferleri kaldırıldı.

Fakat 1 Mart 2009 da Yalova'nın o zamanki AKP li belediye başkanı İdo'dan Büyükada adlı vapurun bir yıllığına kiralandığını ve bir süre adalara ücretsiz sefer yapacağını törenlerle ilan etti.

Bu ücretsiz seferler 29 Mart 2009 a kadar devam etti. Çünkü o tarihteki belediye başkan seçimini AKP li aday kaybetmiş, ertesi gün de vapuru İdo'ya iade etmişti.

Yalova'nın yeni seçilen DP li belediye başkanı 1 Mart'tan beri İdo'ya hiçbir kira bedelinin ödenmediğini ve belediye bütçesinin de borçlu kapattığı şaşkınlıkla gördüğünü söylemişti.

Sonuç olarak AKP nin adayını seçmeyen Yalova halkı bir bakıma cezalandırılmıştı.

13 Mart 2010 tarihinde ise Kartal-Yalova arasındaki deniz otobüsleri jeton ve akbilden biletli sisteme geçti. Yani bu şu demekti. 1995 de il olmasına rağmen eskisi gibi kullanılan jeton ve akbil yerine artık şehirlerarasında kullanılan bilet sistemi devreye girecekti. Bu da bana iletilen şikayetlere göre 60 yaş üstü kişilerin indirimlerinin kalkması demekti.

İşte AKP li adayı seçmezsen, AKP li İstanbul Büyükşehir belediyesine bağlı olan İdo'da böyle uygulama yapar.

Yalova'dan beni köşe yazarı sanan bazı kişiler bu dertlerini anlattılar, bana da buraya yazmak kaldı.