Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '06

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Lütfen, sigarayı bırakınız

Lütfen, sigarayı bırakınız
 

Sigaranın, 20. yy başlarında tütünün kâğıda sarılarak üretilmeye başlanması ile kullanımı hızlanmıştır. İlk zamanlarda çok ucuz satılan, hatta bedava dağıtılan sigaranın 2.Dünya Savaşı'ndan sonra zararları görülmeye başlanmış. Günümüzde sigaraya karşı pek çok dernek kurulmuş ve sigarayı bırakma kampanyaları düzenlenmeye başlanmıştır.

Sigara ve tütünde aktif olarak 4000'den fazla sitotoksik(hücre öldürücü), mutajenik (hücrenin yapısını bozucu) ve karsinojenik (kanser yapıcı) madde vardır. Sigara içen şahıslarda duman solunmasına bağlı ağız, burun, gırtlak ve tüm solunum yolunda kanser gelişebilir. Bazı maddeler direk solunumla etkiliyken, bir kısmı kana geçerek ya da tükürükle yutularak etki gösterir.

Tütünün içindeki en önemli madde nikotindir. Nikotin, vücuttaki bazı sinir hücrelerini hem uyaran hem baskılayan bir maddedir. Etkilerin çoğu katekolaminlerin (adrenalin, noradrenalin vb.) salınımına bağlıdır. Sigara içen normal bireylerde tansiyonun artması, kalp hızında artma, kalp kası kasılma gücünde artma, kalbin oksijen tüketiminde artma, kalp damarlarında kan akımında artma ve diğer damarlarda daralma meydana gelir. Ayrıca nikotin, serumda glukoz, kortizol, serbest yağ asidi, adrenalin ve beta endorfin düzeylerini arttırır. Karbon monoksit ( CO ) oksijen kullanımını engelleyen toksik bir gazdır. Sigara dumanında %2–6 oranında bulunur. Sigara içenlerde kanda seviyesi yükselir. Pıhtılaşma artışından ve bazı sinir sistemi bulgularından sorumludur.

Koroner kalp hastalığı ve akciğer kanseri en önemli iki ölüm sebebidir. Sigara içimi ile bu hastalıklar arasında güçlü bir ilişki vardır. Sigaraya başlama yaşı, içilen sigara sayısı ve alınan nefesin derinliği önemlidir. Sigara bırakılınca hastalanma oranı da azalmaya başlar.

Akciğerlere etkileri:
Sigara içimi hem ana hem küçük hava yollarını, akciğer yüzey hücrelerinin yapı ve fonksiyonlarını bozar, akciğerin bağışıklık sistemini değiştirir. Sigara içimiyle normal akciğer yapısı değişir (psödostratifiye silyalı epitel, yassı hücreli metaplaziye, karsinoma in situya) ve sonuçta kansere dönüşür. Sigara içenlerde kronik öksürük, balgam ve nefes darlığı olur. Sigara içimi KOAH (kronik bronşit, amfizem vb.) gelişimi için esas risk faktörüdür. Solunum yolu enfeksiyonları da sigara içenlerde daha fazladır. Ameliyat sonrası komplikasyonlar ve pnömotoraks da içenlerde daha sıktır.

1964 yılında sigara içimiyle akciğer kanseri arasında nedensel bir ilişki varlığı gösterildi. Daha sonra net ilişkiler tanımlandı. Sigara miktarı ve içilen süre riski belirlemektedir. Günde 1 paket sigara içenlerde akciğer kanserine yakalanma riski 10 kat fazlayken 2 paket içenlerde risk 25 kat artmaktadır.
Son yıllarda kadınlardaki sigara içme alışkanlığının artmasıyla kadınlarda da akciğer kanseri görülme riski artmaktadır.

Sigara akciğer kanseri dışında ağız, gırtlak, yemek borusu ve mesane kanserine de yol açar, böbrek ve pankreas kanseri gelişimine katkıda bulunur, mide ve rahim kanseri ile beraberlik gösterir.

Kalbe etkileri: Koroner kalp hastalığında en önemli 3 risk faktörü sigara, kolesterol yüksekliği ve hipertansiyondur. Erkeklerde sigara içimiyle koroner kalp hastalığı riski %60–70 artmaktadır. Kalp hastalığına bağlı ani ölüm sigara içen erkeklerde 2–4 kat daha fazladır. Kadınlarda hem oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) hem sigara kullanımı halinde kalp hastalığı riski 10 kat artmaktadır. Yüksek tansiyonu olanlarda sigara içimi beyin kanaması riskini arttırmaktadır, dolayısıyla sigara içenlerde felç daha sık gözlenmektedir.

Mideye etkileri: Sigara içenlerde mide ve duodenum (oniki parmak barsağı) ülserleri daha sıktır. Ülserin ilaçla iyileşmesini geciktirir. Mide asit salgısını arttırır, pankreas salgısını azaltır.

Kocası sigara içen kadınlarda akciğer kanserine yakalanma riski 1, 2–2 kat artmıştır. Yapılan birçok çalışmada anne babası sigara içen çocuklarda pnömoni, bronşiolit ve bronşit gibi hastalıkların arttığı gösterilmiştir.

Gebelikte sigara içimi: Sigara anne karnındaki fetüsü etkiler. Hamileliğinde sigara içen anneden doğan bebek düşük doğum ağırlığındadır. Bunun nedeni, sigaranın anne bebek arasındaki kan dolaşımını bozması ve bebeğin beslenememesidir. Annenin sigara içimi düşük, fetal ölüm ve ani bebek ölümlerini arttırır. Fetüsün beyin gelişimini yavaşlatır, çocuğun uzun vadede gelişimini de bozar.

Sigara içen insanların hepsi bu dertten kurtulmak ister. Sigara içen insanların tamamı sigaranın sağlıkları için tehlike oluşturduğunu, çocuklarına ve sevdiklerine kötü bir örnek olduğunu, sigara içmeyenleri ne kadar rahatsız ettiğini ve de ne kadar çok para kaybına neden olduğunu bilir. Sigaradan kurtulmak gerçekten kolay bir iş değil. Ama sonuçta milyonlarca insan da sigarayı bırakmayı başarmıştır. O insanlardan birisi de benim. Birazcık iradesi olan bir insan, bu milyonların arasına rahatça girebilir.

Kötülüklerin anası olan uyuşturucu, alkollü içkiler ve sigaradan uzak, sağlıklı bir ömür geçirmenizi diliyorum.

Hayatı sevelim. Çünkü her şey sevgiyle başlar...

 
Toplam blog
: 359
: 4545
Kayıt tarihi
: 05.06.06
 
 

İstanbul Kadıköylüyüm.Yardım seven, sevimli bir insan olduğumu söyler dostlarım... Eşimi, kızımı,..