Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Ekranlarda Derya Baykal kepazeliği

Ekranlarda Derya Baykal kepazeliği
 

Hayatınızdaki rutinleri değiştirdiğiniz ya da aksattığınız bir gün hayatta göremediğiniz birçok şeyi karşınıza çıkartan bir fırsat oluyor çoğu zaman.

Okulların tatil olduğu bir dönem, işten izin aldığınız bir gün, hasta olduğunuz ve evden çıkamadığınız bir gün hayatın içinde var olan ancak sizin çok da farkında olmadığınız birçok şeyi gözlerinizin önüne seriyor.

Okuldu, sınavlardı derken çok da yaşananların farkında değildim. Sınavlar bitince baykuş hayatımdan çıkıp tekrar günün, hayatın içine döndüm.

Keşke dönmez olaydım sözünü de gördüklerim üzerine söyleme ihtiyacı hissettim.

***

Annem bütün gün evde olduğundan sabahtan akşama kadar televizyondaki her programa biraz biraz bakar. Ev hanımlarının bu aralar en çok izlediği Yemekteyiz programına geçmeden önce Show TV’de yayınlanan “Deryalı Günler” adlı programa takıldı gözlerimiz.

Derya Baykal’ı her zaman takdir eden, beğenen bir insandım.

Ancak programı ile 15 dakika vakit geçirdiğimde psikolojimin derinden hırpalandığını fark ettim. Derya Baykal’a bakış açımda oldukça değişti.

Ferhan Şensoy’u anladım gibi(!)

Bilinçli bir medya okuryazarı olduğumu düşünen benim için bile bu kadar hırpalayıcı olan bu program günün en çok izlenen saatlerinde işgal ettiği ekranlar aracılığı kim bilir kaç kişinin beynini uyuşturuyordur?

Dev bir hangar gibi bir alanda kurulan stüdyo içerisinde dikiş nakış atölyeleri, yemek masası ve garip dekorlarla bezenmiş program baştan aşağıya saçmalıklar üzerine kurulmuş.

***

Derya Hanım kendi tasarladığı deli saçması kıyafetler içinde gelinlik kızlar gibi stüdyo içinde sağdan sola koştururken Selena tipli ruh bozması dizilerde olduğu gibi sahte bir kapı tasarlanmış. Bu kapıdan sahte bir zil sesi ile beraber içeri giren konuklar cadı süpürgesi ile oradan oraya koşturan Derya Baykal tarafından karşılanıyor.

Derya Hanım belediye otobüsü misali arkasına taktığı konuklarını stüdyo içinde o anki ruh haline bağlı olarak uygun yere bırakıyor. Bu arada ulu orta bir yerde duran piyano çalmaya başlıyor ve herkes kart sesleri ile şarkı söylüyor.

***

Korku filmlerini andıran jeneriği ve ilginç düzeni ile adeta beni zehirleyen programı annemin yüzüne baka baka lanetleyerek izledim.

Her lanetli bakışımda annemle beraber bir kez daha güldük.

Sebebi saçmalıklarının farkında olan ya da olamayan tiplerin ekranda neler yaptığını algılayamayışımızdı.

Derya Hanım’ın konuğu olan ve oturuşu kalkışı, konuşması ile belli bir hayat felsefesine sahip olduğu belli olan Doktor Bey’de sanırım benim gibi düşünüyordu.

Derya Hanım’ın piknik parodisinde konuklar ellerinde karpuz, piknik tüpü, ekmek ve Wolkswagen otomobille stüdyoda yer değiştirirken doktor bey olanları sessiz biçimde izliyordu.

***

Sonradan Derya Baykal’ın kardeşi olduğunu anladığım kırmızı şalvarlı bir bayanda kendi halinde koşuşturuyordu.

Bütün bu anlattıklarımın beni ne kadar etkilediğini az çok anlatabilmişimdir umarım. Bir de benim yerimde annesiyle bu programı izleyen çocukları düşünün.

Bu kepazeliklere bir an önce son verilmeli. Derya Baykal da kendine gelmeli.

Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..