Fotokopiden orijinal belge yapılabilir mi?

Son günlerin konusu malum, bir fotokopi belge…

Belge fotokopi olunca onun orijinalini bulmadan belgenin doğruluğu konusunda ne söylenirse söylenilsin güvenilemez.

Bir belgenin altındaki imza, ıslak imza değilse, imzanın oraya gerçekten atıldığını veya başka yerden alınıp oraya montaj yapıldığını anlamak olanaksızdır.

Günlerdir özellikle yandaş medyada belgenin doğruluğu konusunda yazılanların hepsi yalandır. Çünkü fotokopi belgeden medet umanlar bu belge macerasının sonunun istedikleri gibi olmayacağını bildikleri için fırsat günlerini değerlendirip kamuoyunun kafasını bulandırmak istiyorlar. Yalnızca bu amaçla kurulmuş ve finanse edilen gazeteleri bile var.

Ya önümüzdeki günlerde “bu fotokopinin çekildiği orijinal belge bulundu” diye haberler çıkarsa ve bu konu yetkililerce doğrulanırsa ne olacak? Bu belgeye inanacak mıyız?

Ya da açıkça söylersek, şu anda ellerinde bulunan fotokopi belgeden orijinal gibi görünen bir belge üretilebilir mi?

Bu belge klasik bir yazı makinası yani bilinen adıyla bir daktilo ile yazılmış olsaydı, fotokopidekinin tıpatıp aynısını yaratmak olanaksız olurdu. En iyi daktiloda bile her harfte milimetrik bile olsa sapmalar kaçınılmazdı. Hele biraz uzun süre kullanılmışsa neredeyse daktilonun her yazısı bu daktilonun imzası gibi olurdu. Yani aynı daktilo olmadan asla orijinal doküman yapılamazdı ve aynı daktilo olsa bile mutlaka bir hata yapılırdı. Şerit yeniyken koyu yazardı, eskidikçe daha soluk…

Belge bilgisayarla yazıldığı zaman öyle mi olur?

Bir kelime işlemcide (en çok kullanılan MS Word’ü bilmeyen yoktur) metin yazılırken sayfanın boyutu, yönü ve marjinleri belirlenir. Bir font, bu fontun bir puntosu ve satır aralığı seçilir. Yazıyı yazarken satır dolduğunda veya biz istediğimizde alt satıra geçeriz. Aynı kağıdı, yönü, marjinleri, satır aralığı ile aynı font ve puntoyu seçince ve aynı metni yazınca siz istemeseniz de aynı sözcük alt satıra kayar. Tıpatıp aynı metni iki ayrı bilgisayarda yazarsanız ve basarsanız hangisini kimin yazdığını anlayamazsınız. Yani o kadar aynı olur.

Daha önce temiz ve beyaz bir kağıt üzerine daha önce atılmış bir imza –ki başka bir belgenin altında da olabilir- bir tarayıcı ile yüksek çözünürlükte taranır ve bir imaj işlemci ile düzgünce kesilip Word dosyasında metnin altına uygun boyutta yapıştırılırsa montaj olduğu belli olmaz.

Bir kişinin attığı iki imza şekil ve boyut olarak birbirinin tam aynısı olamaz. Bir kişinin imzaların ortak özellikleri şekillerin benzerliği (aynı olması değil), imza atılırken imzadaki çizgilerin yönü yani imzanın karakteridir. Eğer metnin altındaki imza daha önce atılmış bir imzanın tıpatıp aynısıysa o zaman montaj olduğu kesindir.

Bu şekilde hazırlanmış bir belge iyi bir yazıcıdan alınmışsa çok temiz olur ve montaj olduğu şüphesi artar. Bu durumda belgenin siyah-beyaz fotokopisinin çekilmesi bu şüpheyi azaltır. Her fotokopi çekimi kağıttaki yazının yüzde birkaç değer kaybına neden olur. Fotokopiden bir fotokopi daha çekilirse montaj olduğunun belirlenmesi iyice zorlaşır. Artık yazıcı çıktısı harfler de, montajlanmış imza ve diğer doküman da sayfa üzerinde pikseller olarak ifade edilmiş durumdadır.

Bu şekilde sahte belge üretmek için bilgisayar ve ofis gereçlerini kullanmayı bilmek yeter. Yani bir uzman olmak gerekmez.

Gelelim asıl sorunun yanıtına: Fotokopiden orijinal belge yapılabilir mi?

Ben, yapılabilir diyorum. Yapılabilir ancak daha uzman kişiler ve daha çok malzeme gerektirir.

Fotokopi belgenin kağıt boyutu, marjinleri, yazı fontu, puntosu ve satır aralığı ölçülür. Bu özelliklerin kelime işlemcinin standart özellikleri olma olasılığı çok yüksektir, o zaman iş daha kolaylaşır.

Fotokopideki yazı metni kelime işlemcide yazılır, ya da tembellik edip taranır ve OCR ile metne çevrilir. Metin tamamlandıktan sonra sözcüklerin ve sözcük kaymalarının fotokopideki metne uyup uymadığı harf harf denetlenir. Bir harf hatası bile oyunu ortaya çıkartır.

Metnin fotokopidekiyle birebir aynı olduğu belirlendikten sonra asıl zor işe, yani fotokopideki imzanın ıslak imza olarak bu metnin tam doğru yerine atılmasına gelir.

Bu nasıl yapılabilir diye düşündüm ve buldum.

Sonraki yazıda…

Ankara, 23 Haziran 2009