Cep telefonu ile ne kadar konuşuyoruz?

Son dönemde ülke olarak teknolojiye olan düşkünlüğümüz, dünya devleri tarafından ilgiyle izleniyor.

İnsanlarımız, yeni ortaya çıkan teknolojik gelişmeye hemen balıklama dalıyor ve kullanmaya başlıyor. Daha birçok ülkede o teknoloji kullanılmazken, biz o teknolojiyi eskitiyoruz(!)

Cep telefonunun ülkeye girişine bir bakalım. 1990 yılların başlarıydı, cep telefonu ile ilk konuşulmaya başlandığında, resmen bir sükse aracı olarak görülüyordu ve çok pahalı bir teknolojiydi.

O yıllarda bilgisayarda yeni yeni kullanılmaya başlanmıştı. Hele hele internetin adı esemesi pek okunmuyordu. Böylesine her taraf internet cafe falan değildi.

Gelelim günümüze;

Sanki fi tarihinden bahsediyormuşuz gibi görünse de, bu alandaki gelişmeler son 20 yılın eseri!

Bu alandaki en büyük gelişme cep telefonunda görülüyor. Halkımızın cep telefonuna olan ilgisi, bizi bu alanda dünya lideri yapmaya yetiyor. Ülkemizdeki cep telefonu firmalarını kapan yabancı dev cep telefonu firmaları, yürüttükleri başarılı(!) kampanyalarla bizi dünyanın zirvesine(!) çıkarttılar.

Türkiye’de cep telefonu kullanıcıları günlük ne kadar konuşuyor dersiniz?

Fazla meraka gerek var mı? Biz günde ortalama 76 dakika konuşarak, dünyanın zirvesinde oturuyoruz.

Ericsson’un ‘Consumer Lab 2010 Türkiye’ araştırmasından çıkan sonuçlara göre, “Gün içinde ne kadar süre telefonla konuştukları” sorulan halkımız; günde 76 dakika ile mobil telefon konuşmasında dünyanın zirvesinde bulunuyormuş.

Evet, bu konuşmaların 52 dakikası kişisel, 24 dakikası ise iş ile ilgiliymiş.

Bu sonuçla Türkiye, dünyadaki araştırmalar içinde en yüksek konuşma süresine sahip ülke olmuş.

Türkiye’yi 70 dakikayla ABD, 56 dakikayla İtalya, 53 dakikayla Endonezya, 48 dakikayla Rusya, 44 dakikayla İngiltere ve 41 dakikayla Çin izliyormuş.

Türk halkı mobil geniş bantta yüzde 48’lik memnuniyet derecesine sahipmiş. Halkın yüzde 79’u mobil geniş bantın ne olduğunu bilirken, 3G’de bilinirlik oranı yüzde 84’ü buluyormuş.

Araştırmanın Türkiye’deki sabit geniş bant ve taşınabilir bilgisayar kullanımı sonuçlarına bakıldığında ise, 2006’da yüzde 24 ve 2008’de yüzde 45 olarak ölçülen sabit geniş bant kullanımı, 2010’da yüzde 62’ye çıkmış.

2006’da yüzde 8, 2008’de yüzde 21 olan taşınabilir bilgisayarların pazardaki oranı da 2010’da yüzde 26’ya ulaşarak dünya devlerinin ilgi odağı olmayı başarmışız.

Araştırma, mobil geniş bant ve mobil internet kullanımının ise şu anda yüzde 6 civarında olduğunu gösteriyormuş.

Araştırmaya katılanlar arasında, sosyal ağların insanların iletişim yetenekleri ve dili doğru kullanmaları konusunda olumsuz etkisi olduğunu düşünenlerin oranı araştırmanın yapıldığı 25 ülke ortalamasında yüzde 36 olurken, bu oran Türkiye’de yüzde 45 olarak gerçekleşmiş.

‘Fırsat buldukça işte bile olsam sosyal ağ sitelerini ziyaret etmeye çalışıyorum’ diyenlerin oranı ise dünya ortalamasında yüzde 18, Türkiye’de yüzde 28 miş.

Aslında teknolojinin kullanılması çok güzel! Ancak ülkede üretilen değerlerin düşüklüğü karşısında o alana yapılan yatırım ve kullanım çok fazla. Günlük 76 dakika cep telefonu ile konuşarak, teknolojiye olan düşkünlüğümüzü mü kanıtlıyoruz? Yoksa kısıtlı imkânlarla yapılan üretimden alınan payı, yabancı firmalara kar olarak mı aktarıyoruz?

Yıllık bazda 11 milyar dolar borç faizi ve kar transferinin yapıldığı bir ülkede, teknolojinin bu kadar yüksek kullanılması neyin göstergesi?