Marazın kahvesi

İnebolu’nun yokuşlarını ya merdivenlerden tırmanarak ya da uzun uzun dolanan yollardan çıkarız. Maraz’ın kahvesine çoğunlukla oradan denizin fotoğraflarını çekmek için giderim. Yokuşları tırmanışım bir fotoğraf yolculuğu olduğundan yavaştır ama ulaştığımda kendimi hep yorgun hissederim. Geriş tepesinden indiğimiz zamanlarda da susuzluğumuzun bittiği noktadır bu salaş kır kahvesi... Kış günlerinde kapalıdır, o zaman eksikliğini daha çok hissederim.

Marazın kahvesinde tahta banklarda veya eski tahta sandalyelerde otururuz. Otuz yıl önce oturduğumuz sandalyeler de belki aynılarıydı. Kahvenin açık bölümü ağaçların ve üzüm yapraklarının gölgesindedir.

Kahvenin yarı kapalı bölümünden denize doğru bakınca sanki sinemaskop bir perdede güzel manzaraların olduğu bir filmi seyrederiz. Tahta masanın üzerinde kahvemizi yudumlarken o sinemaskop perdede deniz kuşlarının deniz üzerinde süzülüşlerini izleriz.

Perdeye sol taraftan baktığımızda İnebolu’nun güzel evlerini ve can çekişen evlerini yanyana görürüm, hüzünlenirim. Akşama doğru güneşin kızıllığı vurur gökyüzüne ve evlerin duvarlarına. Karşıdan uzağa baktığımda uçsuz bucaksız bir deniz vardır, uzaklara dalarım. Belki bir yelkenli girer perdeye bir taraftan ve diğer taraftan çıkar, ben de o yelkenliyle gelir o yelkenliyle giderim. Sağ taraftan baktığımda denizin mavisinin ve ormanın yeşilinin komşuluğu görünür, fotoğraflarını çekerim. Aşağıya doğru bakınca liman ve limandaki irili ufaklı tekneler görünür. İki deniz fenerinin arasından limana giren ve çıkan tekneleri seyrederim. Marazın kahvesinden ayrılırken güzel bir film seyretmenin huzuru vardır içimde.

Marazın kahvesi İnebolu’da kent tarihinin ve kültürünün bir parçasıdır. Korunması ve gelecek kuşaklara ulaşması gerekir. Neden marazın kahvesi derler, onu gidip görünce öğrenmektir en güzeli.

Marazın kahvesinde marazın yaptığı kahveyi içerken denize doğru bakarken bu yazıyı yeniden yazacağın bu yaz İnebolu’ya gittiğimde... Fotoğraf makinesini ve bilgisayarı yanıma alıp çıkacağım oraya. O sinemaskop perdenin her yanından bakıp yazacağım ve belki Internet bağlantısı da bulursam hemen oradan göndereceğim.