Butik ve dükkanlar * Ekonomi

Sevgili (MB) Milliyet Blog ve Antidepresan T.A.Ş Arkadaşlarım... Merhabalar!

İngilizlerin meşhur bir atasözü ile yazıma başlamak istiyorum... " Ucuz gömlek alacak kadar, zengin değilim..! "
Şimdi haklı olarak buda nereden çıktı diyebilirsiniz kendi kendinize bir an için... Evet bu yazımın konusu olan
alışveriş ve dükkanlar için bu atasözünü önce yazmayı düşündüm.. Tabii buna bağlı olarakda bugünkü dünya ekonomisinin fertlere vermiş olduğu sıkıntılı fatura...!

Alış veriş denildiği zaman ilk aklımıza gelen şey elbetde "Çarşıdır". Çarşıyı meydana getiren mekanlar ise "Dükkanlardır." Dükkanlar ise sattığı mala göre, iştigal konuları ayrı ayrıdır.. (Butik- Kuyumcu- Beyaz eşya- Manifaturacı-Konfeksiyoncu- Tuhafiyeci- Bakkal- Kasap- Manav- Lokanta- Pastane-Berber....v.s...v.s....v.s...gider)

Malumunuz, bugünkü çarşı ve alış veriş işleri sektörel olarak o kadar büyüdü ki "Marketlerden" "Süpermarketlere"
ve en son olarakda "Hipermarket" zincirlerine kadar geldi dayandı işler... Alış verişi yapan biz tüketiciler bu sistemin içinde adeta bir piyon olduk doğrusu...

Şimdi cebinizde para olmasın, hiç önemli değil..ancak şayet banka kredi kartlarınız yoksa malesef ve malesef alış veriş yapma imkanınız (0) sıfır...! Üstelik cebinizde nakit paranız olsa dahi alış verişdeki o cazip ve aldatıcı taksitleme furyasından bir türlü faydalanamazsınız... Adeta ticarethaneler ile bankalar arasında bir paslaşma söz konusu gibi bir his vermektedir insanlarımızın içine...

Zaten şu anda dünya piyasası düzeni, tamamen tüketim sistemi ile idare edilmektedir... Sistemin idare edenleri ve idare edilenleri gibi, bir kısır döngüdür bu.... Zaten bunun sancılarıda, işte yavaş yavaş dünyada hissedilmeye başlanılmıştır...Düşüne biliyormusunuz (Mart-2008) itibarı ile 1-Varil Petrol=110-$ , Altın ise $ / ons=1000-$ aşmış durumda...bunun sonu nereye varacak, bunuda ilerideki günler gösterecek elbetde...

Gelelim tekrar benim yazımın konu başlığı olan *Butik ve dükkanlar*... Bu günlerde artık parasızlıktan insanlarımız
doğru dürüst alış veriş imkanını kaybetmiş gibi bir durumdalar... Esnafı ve tüccarı sorarsanız onların durumları daha da içler acısı...piyasada doğru dürüst para sirkülasyonu olmadığı için, küçük esnaf ve tüccar dükkanları malesef iflasın eşiğindeler... Butik dediğimiz, kalite ve özellikli az miktarda satış yapmaya gayret eden dükkanlarımız daha da kötü... ( genelleme yapıldığında ) İnsanlar artık kaliteyi değil, günü kurtarma derdinde olup, ucuz ve o an işini görebilecek malzemeyi tercih etmektedir...

Bendeniz liberal bir düşünceye sahip olmama rağmen, malesef bugünkü dünyanın nüfus olarak tablosu çok çok acıdır... Şöyle ki "Mutlu bir azınlık ve kocaman büyük bir mutsuz insan topluluğu" Fakat korkarım bu işin böyle süremiyeceğide bir aşikardır... Şayet hasbel kader dünyadaki bu global, küresel ekonomi bir çökerse, en altda
o küçük mutlu azınlık kalabilir... Yağmur taneleri gibi geçimini zor teymin eden, işsiz, güçsüz mutsuz koca, büyük
mutsuz insan toplulukları bunların üzerlerine düşebilir..

Altdaki kütlelerin rahatsızlığı, geçmiş tarihlerde de olduğu gibi, üstdeki mutlu azınlığı her zaman huzursuz ve tedirgin
etmiştir... Gene burada şu meşhur atasözümüzü belirtmeden geçemiyeceğim..." Tok açın halinden anlamaz..! "
"Keyfi yerinde, maddi durumu iyi, işleri tıkırında denk kişilerin, zor durumda olan kişileri anlamaması durumu.."

Sevgi ve saygılarımı sunarım, efendim...

NECİP KÖNİ - ADANA / TR

*RESİMLER* Liudmila Kondakova

http://www.visionsfineart.com/kondakova/aa_index.html