Bu yazı bir mail yolu ile ulaştı bana. Okurken çok etkilendim ve sizlerle paylaşmak istedim. Başka hiçbir şey yazmadan size sunuyorum yazıyı...Okuma ve öğrenme zorluğu çeken çocuklara özel eği..
Bugün ölümünün beşincı yıl dönümü.. Beş uzun yıl, kimsenin ummadığı kadar çabuk geçen beş uzun yıl.. Acaba sen ne düşündün tek başına o toprağın altında bilmiyorum. Ne hissettin.. Ama sen gittin..
Tanıştıklarında hayatın baharındaydı kız..Gözleri açılmamış, masum, dünyayı tozpembe gören, ufacık şeylerle mutlu olan, yüreğiyle yaşayan toy bir kızdı. Erkek ise kızdan beş yaş büyük, son derece..
Sen hiç vurmadın beni gözlerimden, Hiç sorgulamadın, hiç yanlış anlamadın, hiç beklemedin gözyaşlarımın karşısında hiç bir şey, hiç ses etmedin. Hep yanımda oldun, beklentisiz, karşılıksız, ses..
Biliyorum, hiç sarılamayacağım boynuna.. Gün gelecek avuçlarımdan kaybolup gideceksin.. Ben çocukluğumdan beri hasretinle yanıp kavrulduğum baba özlemini yaşayacağım derinden hep.. Tıpkı şimdiki gibi..
Son tualde boyanan renklerin karmaşasındayım.. Biraz mavi, biraz beyaz, biraz siyahların gözde açtığ..