Uzun bir sahili vardı. Yürümek güzeldi. Bir de yazdı mevsim. Martılar devasa görünmüştü ilk gördüğümde. Bağırışları ürkütmüştü. Ben serçe ve kumru bilirdim daha çok, bir de güvercinleri. Ya..
Uzun cümleler kuramayacak kadar yorgunum… Şırıl şırıl bir dere sesi olsun, havada portakal çiçeği kokusu ve ağaçlar yeşil dallı… Bir de çocukluğum… Bez bebeğimin ipten saçları var, gözleri düğm..
Masum bir çocuğum bu gece yine. Hani o gece… İniltin çığlık kulaklarımda hala. Uyanmasam olmaz mı? Gözlerimi açmasam … Saçlarında bir el var, gecenin eli gibi kara derisi. Sürüyor mabedimi ..
Aksi düştü yüzünün, boğulduğum denize. Koynunda sen ve ben, denizin… Gözlerin su yeşili… Derin… Ve gözlerin ıssız, kuytu… Pusuda bir avcı gibi… Usul usul… Dokunmadan öldür beni...
Sırdaşım olur musun? Yüreğimi açacak kadar güvenebilir miyim? Bunu sana sormam ne saçma… O ayrıldığımız ilk an… Beni bir başıma bıraktığın… İnsanın kalbi esnek bir kafesteymiş, anladım...
Yüreğim aşka düştü. Bakma öyle… Aşk dediysem… Bahara uyanmayı bekleyen erik dallarında aklım. Günebakan tarlalarında… Göçmen kuşlarda… Papatyalarda… Ve, gür ormanlara hesapsız yağan yağmu..
Allanıp, pullanırım. Mavi atlaslarda gece… Ve şaşaalı şamdanlarda acemi hevesler… Ürkek… Tütsü kokar koynum. Adı yok arzumun. Rüyamın adı yok. Sarıl sarmalan bana, yeter’’ yaşamak’’..
Taa orta yerine… En derinine… İçine… Yürü, karanlığın… Gözündeki son ışıkla… Yaslandığın son omuzla… Yüzündeki en derin çizgiyle… En anlamlı cümlenle… Yürü! Üstüne basma yerdeki kanın. Evl..
Deliriyorum galiba. Kafamın içinde garip sesler… Bir rahat vermiyor, yağmur damlaları gibi düşünceler. İşte yine tutamadım… Biri daha kaydı avuçlarımdan. Mavi bir bayrak dikiyorum göğe. Bir..
Ahh çocuk! Bir yer var, gözlerinde izini sürdüğüm. Bir yer, sonunda ölüm olsa ulaşmak istediğim. Mutlak bir yenilgi mi o ışıkta titreşen? Dokunabilsem; acır mı rüyam, yalancı dünyam? ..
Adana'da doğdum. Havasının ve insanının sıcaklığı ile ünlü bu kentte çocukluğumu büyüttüm. Üniver..