Neydi son konuşmalarıHelallik mi… Varsın şimdi kınaları kurumasınKanlı elleri düzenin… Memleketimin vardiyalı zencileriIşıkla bakın artık sevdiklerinize Bir mezardanBir ..
Kader her zaman yazılır Ötele… Rakıya düşmüş anason kokulu Yalpa günlerden, Mavi beyaz resimler çizelim bu gün… Alınmış nefeslerim vardı Yekünden düşmüş sözlerim
Papatya kokulu kırların sarı gülüşlü kadını avuçlarından kan damlıyor… Sildim kara tahtadan beyaz tebeşir lekesi gibi adını anuşka… Yüreğim sana ağlıyor… Baharleyin<..
Söylüyorum söylüyorum Yüzüme bakıyorlar… Sanki ölü bir dilden çıkıyor sesim… Ne kadar Hititli varsa toplansız… Ne kadar Urartu… Ne kadar frigli… Gelmesin Lidyalılar… ..
Sarısına kara çaldım güneşimin bu gün Kırdım güvercinlerimin kanatlarını… Evlat kahrı görmüş ana gibi mahzunum Dokundukça etime, sızlar kalemim… İki kelimenin arasına sıkı..
''dağlarına bahar gelmiş memleketimin'' Serin yayla sularıyla yuyupta bi güzel Orman gülü yüzünü Yekindi burcu burcu çay filizleri Mavisine ak doğanlar sürüm sürüm kol kanat… ..
Kalın ağaçlar vardı bu ormanda Küçük yapraklarından utanan Her sonbahar hışımla silkeler üzerinden Timsah gözyaşlarıyla sularlardı ardından. Vedaları soğuk olurdu… Eşgali be..
Isıtıp ısıtıp günleri Süsleyip bi de Sağına soluna gül desenli Kabuk domates Altı lavaş Üstü tavuk suyu Azıcıkta pul pul biber Yeşil buruk bi zeytin Kekik limon..
hiç yoktu hikaye en başta’’kün’’ dedioldu...çoktandır ölü sesleri topluyorummezar taşlarından.karıncalara sevmeyi o öğretti... hallacın fedaileri için de dem aynı demdi.
Ben ne küçüktüm bilseniz Bi torba cicilem vardı rengarenk… Mavisi elliğim… Öpe öpe geçirememişti annem Dizlerimin acısını Ama anlayamadı bi türlü Topsuz geçen günlerimin..
1967doğumluyum. Lise mezunuyum. Okumayı ve yazmayı hep sevdim. Kelebek kanadı kırılganlığında bir ha..