Benimle ağlar mısın, demiş şemşamer mezhepli babasına..! Ete kemiğe bürünürken seramik hamuru gibi yoğrulmamış ruhu..! Ecinlinin bacağını kıracak kadar şeytan… Doğuştan esnaf çocuk!..
..
Engelliler de vatandaş! …Yol, su, otobüs olarak geri dönsün!.. Gerçek bir sevda şiiri düşlese, dillenir bilinççakımı Bahar sancısı gibi depreşir iç monologu! Romantikliği yürek Ayk..
Fahrettin Akdemir’in ışıklı anısına… Bir ılgım portakal çiçeği koklatan aşkına bandın ‘Hayata sensiz başlamayacağım’ dediğin liseli sevdan Sol anahtarını buldun… Fıkır fıkır bir düşün..
‘İki şey var ancak ölümle unutuluranamızın yüzüyle şehrimizin yüzü’Pek ısınma hareketi yapmaz ucu Tanrı’ya varan yoldaİki yüreği olsa, birini verir! Allah’ına kadar toprak..
Yürek aşılama vakti!...Anlamadığım ezgi yerine ney çalsa, beş vakitHayatın diyalektiğine düşen yoz yüreklereMeltem gibi ılgın ılgın… İlahi ses gibi vururdu imge rüzgârıTünü günü yumuş..
Rüzgârını içinde taşıyan bulut gözlüm, elifinElifime denk; ezgin, portakal çiçeği kokuluAşklara göz oldu, ebem kuşağı giyitli ışığınCennetinle düş serdiğin yola; DüşlerimeDüşürdüm n..
Ulus ustalarına. Bir düşe dalar gibi… Uzam ekseninde zaman tünelime… // Postyürek yurduma gelsen!.. Denk düşer elifin elifime // Kamaşır oylumum, çimlenir sözcükler… İlahi efekti //
Ey benim kalp kabuğumu çatlatan sevgili Saçlarımızı dağıtırken aynı rüzgarlar Sen Binboğa’ların ardında olsan Kısrağını kaybeden bir Türkmen atı olur Deli taylar gibi arardım körkü..
Derneğini kur!.. İçten sarmalar delikanı!.. Ölmezse ölmezi, özürlü… Düşe kalka, kalka düşe bir yaşam… Süklüm büklüm ömür, bir yalnızlık öyküsü Yangal yangal bakar yalın yüz ..
Ali Akdemir, Adana tarihinin en büyük sel felaketini yaşadığı 21. 02. 1948 tarihinde doğdu. Edebi..