Kararır sabahlar, çoğalır bulutlar, Görürüm içime bir acı saplanır, Geleceğim umutsuzluğa uzanır, İliklerime kadar iner kederim, Yine yaralı bir hayvana dönerim...
Ağır ağır akıyor yaşam, Uçsuz bir çölde geçer gibi. Hızlandırmak için yaşamı, Aşka arak sunmaya geldim... Yenmek ya da ölmek yazgısı, Bir seçime zo..
Ahlakçıları sevmem, Bu bir ahlak sorunu, İyi ve kötü oyunu, Çöküşe hazırlar soyunu, Kurban eder koyunu... Ne büyük yorgunluk, Ahlak yaşamı ..
Yağmur kokan yaz aşkımsın, Bir günü bir ömre bedel, Öylesine mutluyum ki! Doy doyabildiğin kadar... * Deniz kokan yaz gülümsün, Baharın ilkinde doğan..
Kızıl bir akşamdır güneş, Nasıl ışıldıyor güneş, Nasılda dönüyor güneş, Nereye gidiyor güneş(?) * Ah niye tükendi güneş, Nereye koşuyor güneş, ..
Kahin misin nesin sen? Hep felaket kehanetleri gören, Kurtar beni bu felaketlerden, Sürekli kendi vicdanını gözetleyenden... * Ayrılık vakti geldi ben, ..
Küçüktüm, küçücüktüm... Çok korkularım vardı benim, sadece annem ve babam beni kucakladığı zaman geçerdi korkularım... 3 yaşıma kadar annemin kucağında emzirerek uyuttuğu bir bebiş olmak benim için..
Dünya da büyük acıların bazılarının ne kadar umutsuzca olduğunu anladım büyüdüğümde. Küçükken sadece oyunlara ağlayan bir çocuk olmayı nasılda özlemiştim oysa ki. Sevdiklerini kaybetmek, umutsuzluk..
Cahile, kötülüğe bulaşmış olana, hayatı boyunca ezilmiş insana, çok takıntılıya, çok hırslıya, dik kafalıya, çok bencile vsss laf anlatmak, öğretmek, dostluğunu göstermek, verici olmak iyileştirmek..
Acıyarak bakma gözlerime bu akşam, Bırak gözlerin son gece yanımda kalsın. Ah gözlerin gözlerime bakarak dalsın, Sabah uyansın gözyaşlarımda yıkansın. Sanki ne çıkar..
Ayça Marangoz Coşar, Üniversite, Akademi istanbul, Gazeteci Abbas COŞAR , Mektebi Mülkiye, Ye..