İnceldiği yerden kopmayan şeylerde vardı bu hayatta! "Yazmak " mesela. Bir kağıttan daha incesi var mıydı, eşyalar aleminde? Peki! Kağıttan koparılabilir miydi aşk? ..
Gerçek olmayan bir hayatın, tüm gerçeği yalan değil miydi? Hangi gerçek, varlığını bir yalana borçlu değildi? Varlığı yalan olanın yokluğunu kim yalanlayabilirdi? Hangi masa..
Can alıcı tarafları da vardı bu hayatın mesela ölüm gibi Ne miydi ölüm? Sonsuzluğa uyanmanın uykusuydu belki de. Tek kullanımlık bir hayatın ne anlattığını anlatan..
Tüm bir hayatı bir çift göze sığdırabilirsin ama İçindeki kelimeleri sığdırabileceğin bir tek söz bulamazsın. İçin içine sığmaz taşarsın. Bu hayata ait olmadığı besbelli olan bir mu..
Mecbur olmanın özgür olmakla bağdaşan bir tarafı olmadığını bilmeyenimiz yoktur. Bireysel ve de toplumsal geçmişimiz özgürlük mücadeleleriyle doludur. Peki ya uğruna mücadele ettiği..
Sevmekten korkar mı hiç insan? Korkuların en büyüğü bile yenilmez miydi gerçek bir sevgiye? Korkmayı mı seviyorduk yoksa? Sevmekten korkmamız bundan mıydı acaba? Kor..
"Seni seviyorum" Ne kadar da çok söylenmişti değil mi bu cümle? Ne kadar da çok "çok" vardı oysa! Kelimesiz bir hissedişi kelimeye sığdırmak da ne diye? "Seni seviyo..
Şimdi size desem ki “şimdi” diye bir şey yok! ”An’layabilir misiniz beni? Bakın şimdi! Bir şey soracağım sizlere! İlk cümlenin sonundaki mi “şimdi” idi? “Başındaki mi? Şimdi size desem ki “şimdi”..
Bana "en sevdiğin kelime nedir?" diye sorsaydılar. Muhakkak ki bu soruya “paramparça” diye cevap verirdim. Hayatı, bu kelimeden daha iyi tarif eden bir kelime duymadım. ..
Aşkı etimolojik olarak inceleyecek olursak; Arapçada “aşaka”, sarmaşmak, sıkıca sarılmak, sarmaşık anlamını taşır. Bazı kaynaklarda ise Farsça’ da, avesta dilinden, ‘işka/işk’ kelimesinden geldiği..
09..09.1979'da Diyarbakır'da doğdum. İlk ve orta eğitimimi yine Diyarbakır'da tamamladım. 1997 Yı..