Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '16

 
Kategori
Felsefe
 

Yalanın şakası yoktur

Yalanın şakası yoktur
 

Tigris / Nimetullah Yıldız


Gerçek olmayan bir hayatın, tüm gerçeği yalan değil miydi?

Hangi gerçek, varlığını bir yalana borçlu değildi?

Varlığı yalan olanın yokluğunu kim yalanlayabilirdi?

Hangi masalın kahramanı değiştirebilirdi, o masalın masal olduğu gerçeğini?

Pinokyo'yu yazan Carlo Collodi'nin burnu uzadı mı Pinokyo'yu yaratırken?

Yoksa Carlo Collodi'nin yalanına inananların gerçeği miydi, burnumuzdan gelen?

Ya da Pinokyo'yu yapan Gebetto ustanın uzayan burnunun adı mıydı, Pinokyo?

Bunca yalanın bedelini Pinokyo' mu ödemeliydi?

Hayatın uzayan burnu biz değil miydik, Pinokyo'nun suçu neydi?

Peki ya mumlara ne demeli?

Yatsıya kadar mıydı yoksa eriyene dek miydi bir mumun gerçeği?

Bir mumun işi, yalancının yalanını mı yalanlamaktı?

Yoksa eriyene dek hakikati anlatmaktaki ısrarını yaşamını mı sürdürmekti?

Kabahat, bir mum gibi dibine ışık verememek miydi?

Yoksa dipsiz bir yalanın gerçeğine mi inanmaktı?

Yalancının mumu yatsıya kadar mı yanardı?

Yoksa tüm gerçeğimiz mumun insafına bırakılmış bir yalan mıydı?

Bir mum muyduk yoksa biz, dipsiz bir zamanın yatsı vaktinde söylenmiş?

Yatsı vakti miydik yoksa eriyene dek hakikati anlatan bir mumun, gerçeğini söndüren?

Kelimeler mi hakikati anlatırdı sessizlik mi?

Tüm yalanlar kelimeler ile söylenmemiş miydi?

Hangi sessizlik "seni seviyorum" demişti?

Hangi sessizlik kirletmişti bembeyaz bir kağıdı?

Hangi sessizlik dile gelmişti?

Hakikat dile gelir bir şey miydi ki?

Sahi ya! Yalanı kim icat etmişti?

Yalan söyleyen bir hayvan var mıydı, insandan başka?

Üstünü örttüğü hakikatin altında kalmayan bir yalan var mıydı?

Gece gündüzün, gündüz gecenin üstüne örterdi belki ama üstü örtülebilir bir hakikat var mıydı?

Hayatın altı üstüne getirilerek bulunabilir mi hakikatin kelimeleri?

Bir ölüm gelip yalanlamaz mı o yalanın kelimelerini?

Hakikatin tohumu ekilir mi yalanın toprağına?

Tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana aynı yalanı söylemez mi?

Var mıydı masalın tamamını dinleyen?

Yarım kalmadı mı hep uyutmak için uydurulan masallar?

Yarım kalmadı mı hep yalanında inat edenlerin öyküsü?

Nerede görülmüş yalanında inat edenlerin Nuh'a peygamber dediği?

Peki ya Nuh'a peygamber demeyenler aşkın gemisine binebilir miydi? 

Yalan ile mağlup edilebilir miydi hakikat?

Aşka yenik bir yüreği bir yüreksiz yenebilir miydi, yalanla?

Hakikatin her yerde olduğu bir alemde yer var mıydı, yalana?                                        

Kendimiz ile başlayan her cümlenin alemine rezil olmuşluğumuzu p'aklayabilir miydik, kendimizden başka bir yalanla?

"Kendimiz" diye bir şey olmadığını itiraf edebilir miydik, kendimize?

Söyleyebilir miydik kendimizden daha büyük bir yalanı, kendimize?

Susabilir miydik kendimizi, kendimize?

Susturabilir miydik yalanımızı, gerçeğimize?

Bu hayat yalanların en hakikatlisi değil mi?

Böylesi bir hayatta bize "hayatım" diyenlerin yalanlarına inanabilir miydik?

Gece hakikati söylüyor iken, inanabilir miydik göğün mavisine?

Yağmur gerçeği söylüyor iken inanabilir miydik gök kuşağına?

Sessizlik sonsuzluğa dair iken, inanabilir miydik kelimelere?

Başı sonu olan bir hayata sığdırabilir miydik sonsuzluğu?

Başı sonu sorular ile dolu olan bir hayatın cevabını hangi ölüm ile verebilirdik?

Başı sonu sorular ile dolu olan bir yazının cevabını hangi yalanla susturabilirdik?

Kelimelerin Kıyameti kopmayana dek anlayabilir miydik, kelimesi kelimesine intihar eden bir sessizliğin gerçeğini?

 --- Tigris / Nimetullah Yıldız ---

 
Toplam blog
: 24
: 180
Kayıt tarihi
: 01.09.15
 
 

09..09.1979'da Diyarbakır'da doğdum. İlk ve orta eğitimimi yine Diyarbakır'da tamamladım. 1997 Yı..