Kanıksadık acıları Yakmıyor artık eskisi gibi canımızı Gidenler yakıp yıkıp gittiler Yalnızlığın karanlık odalarına ittiler. Alıştık enkaz altında yaşamaya Boğa..
Ey yolcu ! Sessiz yürüdüğün bu yollarda Anıların ayak izleri duruyor Estikçe sonbahar rüzgarları Gönül tellerini kırıyor. Geçmişte kalan derin bir yara Su..
Her ''hoşça kal'' sözü, gömer bizi ıssızlığımıza, özlem duyarız anılarımıza. Yaşam, sürdürürken karanlıklar içinde, içimizi ısıtan, bir ses gelir kulağımı..
Hani beklersin ya uzaklardan gelecek birini Gözlerin dalar gider ya boşluğa İşte o anda düşersin yalnızlığın girdabına Kıyametler kopar ruhunda Yüreğin ağlar anıların..
Ey Can, Kandın o vefasıza İnandın yalanlarına Her seferinde tuttun ellerini Sevda batağında Bedbaht ettin kendi kendini. Değerini bilmedi Yerden yere çaldı..
Yaşanmamış hayatlar, yarım kalan aşklar Beklenen yolcular, bitmeyen umutlar Çekilen çileler, horlanan canlar En nihayet sabır patlaması, aklın firarı Adı, mahallenin delisi...
Derinlerden gelir inilti sesin Kimbilir ne haldesin Uçurumun dibinde Çırpınırsın gam içinde Bilmez kimse derdini Sormaz anan baban bile halini Vefa arama ..
Gözyaşlarımız eşlik eder Sorgularken kendimizi Buruk bir acı ile dinleriz Kulaklarımızda uğuldayan sesi Bazen bunalır insan Ağır gelir omuzlarımıza İçimizdeki kalabalıkların y..
Her dibe vuruş, yaşama hırslandırır bizi. Törpüleriz, nefes almak için, ömrümüze kast eden, pürüzleri. Savaş başlatırız içimizde, ayıklarken, hayatın, acımasız dikenler..
Acının zifirisini yaşatır vedasız gidişler, ölüm buna eş değer, belki de daha beter. Ölmekle yok olur bir can bu evrende, tekrar başlar bir hayat öt..
Her anın değerini bilerek nefes almak, yaşamda önümüze çıkan pürüzlere takılmamak için yol almaya..