Üç kişi yürüyorduk.. Ayçiçeği tarlasının hemen yanında.. Öyle demişti... "Bakacaksın dalgınlığına!.. Bunca okuduğun kitaptan sonra"... Sürdürdü!.. "Hava ne kadar güz..
"Ana karşılaması gözlerinden!.. Baba sarılması sonunda.. uykudayken, uyanınca... giderken gözlerinden.. Gözlerinden ... Sonra... Hüzün gözlerinden.. ..
Hayatı algılayamama, tespit yapamama yüreksizliği bir süre sonra uyumlu olmayı zorunlu kılıyor gelişmemişlere.. Söz edilene hemen uyun! Öyle bir savunma mekanizman olmalı ki evirip çevi..
Deneme!.. Deneme!.. Kontrol ediyorum!.. Deneme! aşağıda.. okuyacaksınız!.. Artık her şeyi yazmayacaksınız!.. Felsefe Kategorisi düşündürür sizi.. y..
Saçmalama!.. " Gözlüklerin bile kalitesiz .... Saçlarını ne kadardır kestirmedinki?... Umudun?... yok senin. Dinleme bakalım bizleri... Ne bekliyordun diyemeceğim!... Hayatı kavrayışı..
Karışmamak duruşunun içeriğinde tam bir planlı öğretilmişlik var. Öyle bir öğretiliş ki her yanı düzenli bir plan, bir o kadar çıkar ve en önemlisi sorumsuzluk... İki elini başının arasına ..
Bir karanlık stüdyodasın öylemi.. Birazdan gelir o teknolojik ses... Homurtu sana... bir başkasına ise para... Solvent* yutmuştun... İnsanı korumuyorlar henüz bu denli... Ama bu par..
Sabah kalktın güneş... Gülüşmeler var etrafında... Bilincin zor da olsa katılmak adına zorluyor seni hayata. Katılacağın hayatın her anı henüz sorunda olsa... İleride göreceksin bir köşe başında. Ö..
Gelişmiş!.. ne demek?.. Sorun saydığınsa şayet!.. onların da sorunları!..üzerine... Geri durmak üzerine düşünüyor!.. Toplananlar var dinleyecek..! ..
Neredeydi?... Bir pazar kahvaltısında, sabaha karşı gün atımında... Yeni giysi kokusunda? Kokusu? Anne hediyesi el örme yeşil hırkasında... Bir hasat gününde biçerdöğer gölgesin..
Milliyet Blog