Bazen sanki bir şeyler ''sonsuza dek'' aynı sürecekmiş gibi geliyor bize, iyiyse iyi, kötüyse kötü! Oysa hiç de öyle degil.. Her an her şey degişebiliyor. Hep bizim sandıgımız, ayrılmaz bir bütün o..
Yolculuk boyunca onsuz yapabilir miyim diye çok düşündüm. Bir arkadaşım, "onu özlediğinde gökyüzüne bak" demişti ama kafi gelir mi, üstelik bu konuda kendimi ikna edebilir miyim bilemiyorum..
Şimdiki gibi aklımda.. Bahardan çıkıp da, eriklerin olgunlaştığı, Asmaların salkım salkım kara üzüm olduğu, Tarlalardaki tohumların boy boy ürün verip rüzgarda nazlı ..
çok zaman geçmişti.. epey bir zaman.. unutmuştuk birbirimizi.. o çok degişmişti.. tabii ben de. benim saçlarımda, onun sakallarında beyazlar nüksetmişti.
Yorgunum..Elimi.. kolumu kaldıracak mecali bulamıyorum.Sırtımda yılların ağırlığı,Biraz hafiflesem rahatlayacağım..Çıplak ayaklarım altında bugüne d..
Şimdi sen, Son kez bakmışsındır yüzüne... Son kez Tutmuşsundur elini... Son kez Dokunmuşsundur Tenine... Son kez öpmüşsündür derincee... Hiç..
Hem hayatın yükünü... Hem de başkalarının yükünü Sırtında taşıyan insanları gördükçe, Kendi hafifliğimden, Kendi mutluluğumdan Utanırım ben... ..
**** Ne zaman yere düşsek hayaller kuruyoruz birbirimizi kaldırmak için.. geçmişi... geleceği bir değnek gibi kullanıyoruz yeri geldiğinde. Bu sürekli mutsuzluğumuzdan kay..
Tekirdağ'ın eski sokak içlerinde eski ahşap evlere baka baka yürüyorken;.. "Bang.. bang.. bang!..." diye bağıran ince tiz bir ses duydum... Durdum. Etrafa bakınıp ..
Önceden eskiciler olurdu hani... eskileri alıp yerine yenilerini verirlerdi.. eskiler alıyoom.. demir alıyoom.. bakır.. aliminyum tencereler alıyoom.. eskici geldi eskici haaaan..
Milliyet Blog