Tek kelime yok! İçimden bile konuşamıyorum. İliklerime kadar ‘’sus’’ um… Bu defa fazla uzadı ‘’sus’’ luğum. Anlatamıyorum! Şöyle uzansam ağaçların altına… Göğü göremesem, dallardan yaprakl..
Tut ki, maviymiş günlerden ve denizmiş gözlerin. Aylardan umut ve yıllardan aşk… Tarih: mavi, umut, aşk… Ben, seninle öğrendim; kanatları evrene açılan pencereden bakmayı, görebilmeyi zahir..
Annem, sen gideli 2 yıl oldu. Bugün gidişinin yıldönümü.1 Eylül… Bir Eylül gecesi, ‘’yüreğime ateş düştü’’ ne demek öğrendim. İnsan alevsiz nasıl yanarmış. Acıdan acıya dağlar kadar fark va..
Bu sabah küçük oğlum her zamanki gibi erken uyandı ve gelip yanıma kıvrılıverdi. Kolunun birini boynuma doladı. Sokulabildiği kadar sokularak, ayaklarını karnıma dayadı. Sarabildiğim kadar sardım b..
Bana aşktan bahset çocuk. Nicedir unuttuğum… En sevdiğim şarkıyı söyle. Hatırlamıyorum! Küstüğün bütün arkadaşlarını çağır ya da çocuk. Toplanın yanı başıma. Hangi oyunu istersiniz? Hadi o..
Eski Mısır’la ilgili her şey ilgimi çekiyor. O gizemli, ölümle iç içe öğretilerin çağrısını duyar gibi oluyorum. Bunda Mısır’a gitmiş olmamın da etkisi vardır belki. ‘’City of Dead’’yani ‘’Ölüler Ş..
Güzel gözlü çocuklar… Pembe kanatlarda umut… Umudumuz çocuklar… Ah çocuklar… Elinde mendil, kirli mi kirli yüzü, eli, ayağı; ağlamaklı, yalınayak, gözleri kömür karası… Kaderi baştan yazılı..
Kapımda aşk kıyamet, Medet ummak ne gaflet… Tende gece gibi… Sözde ah ile vah… Ne çıkarsa bahtıma, razıyım. Eyvallah… Aşktır adın. Bütün mavilerden s..
Hepimiz bir gün yol ayrımı yaşarız. O noktada; iyi ya da kötü olmak, mutlu ya da mutsuz olmak, neşeli ya da üzgün olmak, korkak ya da cesur olmak, hayatı yaşamak ya da hayattan vazgeçmek gibi, acı..
Yağmur, ruhumun ıslak hüznü. Bana göre apansız, ince hesapların gizi. Susmalar bekleme benden artık. Gürül gürül, sırılsıklam, ağlatarak, inciterek, toprağı doyurarak, kokusunu duyurarak uy..