arkandan ağlayan, son lokman var ya çöpe atılan… içimdeki sokak çocuğu buldu onu silip gözyaşlarını lokmanın, yedi onu! .. kördüğüm, olamadı bağcıklı b..
Ağzımı dayayıp avuçlarına bir yudum su içer gibi düşündüm seni yokluğunun çölünde avuçlarına sığdırırken bütün denizleri.. sığmadı, saçlarının dalgası..
kemik düğme, iliği içinde… dışarsı çok soğuk, önünü ilikle… köpekler var gecede... kırmızı gözleri üstünde... ..
Kırmızı gül, mor soldu.. dudaklarım gibi.. yalnızlığıma dokundu, kanatan dikenleri.. sararmış gözlerim, sonbahara tutuldu.. bir serçe gülün dikenlerine..
Şamdanda bilinçaltı tutkular, yanarken.. Uçuruma itilmiş gözbebekleri, dumanlı ak… Mezar kazıyordu, gramofonda boşa dönen plak… Ölümü seçmemek değildi, yaşamak… ..
Uzun zaman önceydi. Liseyi yeni bitirmiş staj yaptığım şirkette işe başlamıştım. Bir yandan da ders çalışıp üniversiteye hazırlanıyordum. On sekiz yaşından küçük gösteriyor, ama daha büyük biliniyord..
kalbimi açıyor birisi… delik deşik kalbim, karınca yuvası… dokunan bakışların dökülüyor.. gözlerin, kurumuş yaprak sarısı… karıncalar yuvayı terkediyor.. tüm bede..
Kollarımın uzanabileceği yakınlıktasın, uzakta.. Yarın kadar, uzak.. ben sana bu akşam tutukken… Akrebi sakladım, yelkovan, deli gibi dönerken.. Durdurdum zamanı,..
Kırılganlıklarımı tükettim, dalgakırandaki kayalıklarda, yosun tuttu yüreğim.. ellerimde ölen, taç yapraklı kelebekleri, gözlerindeki denize gömdüm.. ..
Bir kukla kendini astı ustasının parmaklarında ipi canlıydı kuklanın cesedi kuşların, şapkasına yuva yaptığı korkuluklar gördü korkuluk kuklası ölüm korkusumuydu