Hayatı seven, keyfince dolu dolu yaşayanlar çoğu kez çakıl taşı toplamıştır plajda. Yalınayak suyun içinde neşeyle yürürken...Renkli, şekilli, şekilsiz, ışıltılı taşlar... Ağustos harında ayağını k..
Ateşte açan çiçekleri kıskandıracak cinsten porselen şeffaflığında ki pembe/beyaz yüzünün kanı çekilmiş, kefen beyazına bürünüvermişti. Yüksek perdeden kendine yabancı gelen sesiyle; ''Ne y..
Ana rahmine düşen her dölüt günümüzden geleceğimize köprü olacak, yaşam yolumuzu süsleyecek evlatlarımız olarak vücut bulur, bahar dalı kadar taze ümitlerimizi körükleyecek… Neşeyle bağrımıza basıp..
Kimi gönüller yaz, kış başında dumanı, karı eksik olmayan heybetli bir dağ gibidir. Deli eser poyrazı, ha deyince cemre düşmez bağrına, el/yüz yakar zemherisi…Coşkunun doruk noktası olan bahar bir..
Kurgulanmış bir zaman diliminde misafir olacağı kasada saklı mücevher değerinde yarınlara kök salacak minicik bir yumurta korunaklı köşkünde kendi halinde derin bir uykudaydı... Uyuya uyuya büyüyec..
Dünden kalma telaşların izleri mimiklerinde tortulanmış genç kadının dudakları kıpır kıpırdı. Zamanı mekanı unutmuş nemli menevişli gözleriyle dalgın dalgın, buzlu bozkırlar kadar soğuk ve ıssız y..
Huzursuzca kımıldadı oturduğu koltukta, uyuşan bacaklarını altına almak istedi acemice beceremedi. Gri dumanlar eşliğinde uzaktan gelen darbuka sesini; kınasında söylenen manilere eşlik eden tınıla..
Çeşitli nedenlerle doğdukları, yaşadıkları, kök saldıkları toprakları terkedip; büyük şehirlere göçen göçmen kuşların ilk durağı varoşlarda ki hemşehri mahallesinin yoksul gecekonduları olur. Çoluk..
Heyecandan pembe beyaz yüzümün lacivert iri gözlerime kadar kızardığını hissettim. Nasıl geçireceğim bir haftayı nasıl da göreceğim gelmişti hepsini. Ama daha çok Reşat Nuri ağabeyimi… Susu..
Aile doktorumuzun tavsiyesi ve ısınan havaların mütenasipliği üzerine mekân değişikliği yapmak üzere telaşlanan evdeki çalışanlar göç hazırlığını hızlandırmış, adadaki yazlığı hazırlamaya koyulmuşl..