Soğuk. Çok soğuk. Kelimeleri yazarken parmaklarım titriyor aslında. Üşümek hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Ve bunca soğuğa rağmen yürümek. Nereye gittiğini/gideceğini hesaplamad..
Bu sıralar gözümde bir kelime canlanıyor. Kısa. Anlamsız. Gereksiz. Her seferinde daha da anlamsızlaşan, Konuşmanın orta yerinde misal, Ya da bir konuya başlama aşamasındayk..
Özledim. Denizi. Kumu. Güneşi. Arkadaşlarımı. Özledim. İtalya'ya gitme ihtimalimi. Özledim yurdun arka bahçesinde futbol oynamayı. Özledim gurbetteyken ailemi aramayı. ..
Başım ağrıyor, Bilmem neden, İçim geçiyor ara ara, Yeni bir uzaklık başlıyor içimden, içimin gittiği yere. Daha iyi olabilir umut ediyorum bu kez bu uzaklığı. En azından kopartm..
Durduk yere gelen bir soru değil bu, Bir süre beyni kemiren, Sonra tüm sessizlikte birden beliren bir soru Neden? Son günlerde bir acayiplik var üzerimde. Tanımaya çalışıyorum e..
9 sene öncesi. Aynı günün sabaha karşı aynı zamanı, Uyku tutmadı bu gece, Uyumak istemedim nedense, Dile kolay 9 sene, Şöyle bir gözden geçirdim kendimi, Şuan küçük kardeşim..
Duruyorsun öyle ve bakıyorsun sadece, Aslında sadece öyle kalsak da güzel, En masum, en temiz hali bu aşkımızın, Bazen sadece dokunuyorsun, Ellerimi tutuyorsun, saçlarımı karıştırıy..
Bir futbol 'ayıbı'nı izledik.. Karanlıkta ve 3 saat sonra verilebildi bir şampiyona kupası.. 'Dünya derbileri' arasında gösterilen bir karşılaşmada maalesef dünyaya rezil olduk. Fe..
Çayın duruyor masada, Oda hep sen dolu, Bir yerden çıkıp gelecekmişsin gibi, Özlemek bu kadar meşakkatli bir şey miydi ki? İnsan aynı şehirdeki birini özler miydi? ..
Sana ulaşmak, bir şiirde hapsolmaktı, Basit kelimelerden örülmüş, Renkli duvarların arasında kalmak. Bir söz, bir kelime içine çekiyordu sonra bir sürü başka söz çıkartmaya çalışıyordu..