Yine çobanlar, Prenseslerin baş belalıları, masalların kötülüğü tescilli değişmeyen starı kraliçeler gibi, performanslarını sergileyip suçlarını yükleyecekleri operasyonlarının haklılığını "ayna, ayna..
Sıkıntılarınıza, göz yaşlarınıza aradığınızda bir sığınak, dizi, film karakterleri gibi hemencecik koşup bir bankına oturacağınız, sahilinde yürüyeceğiniz bir denizinin olmadığı; onlarca ölümü, enk..
Ayaza vurmuştu şehir. Sen ölüyordun; “50 gün yattım…. 50 gün… dile kolay… bir avuç kalmışım ….. onca gün bir doktorun aklına bile gelmedi… düşünsene”yle şikayetlendiğin Hacettepe hastanesinin onko..
Hayatın baştan sona haksızlık olabileceği bu diyarda; öyle bir dalmışsınızdır ki Ethem’in ellerine baktığı fotoğrafına; sözler, yazılar soluklaşır. Ölgünlüğünüzde, bir an, dünya durmuştur sanki…ke..
Eşlik etmek istedim BİRİNİN o şarkısına… İçimde ukde kalmış ezilenlerin gülümsediği bir türküydü devrim… Vazgeçtim. Belki de; 365’in her bir gününün 12 Mart 1972’den 12 Eylül 1980’ne kadar katled..
Henüz “söylesenize, sahiden siliyor mu hatıralar ölümün ağırlığını” sorusunun cevabını bulamamışken siz, hayat da, yine, fütursuz bir genç misaliyanınızdan geçip gittiğinde; bir yurt odasında “ge..
Amed! Kucağında tüm kayıplarınla, illaki bir gün kendi hikayeni, kendin yazacağın özgürlüğüne kavuşacağından; fotoğraflarda kalan çocukluklara, faili meçhul bir aşkla kabaramamış gençliklere bakıp..
Keşke barışın, demokrasinin “döndün ya…”, “gula min, çokkk özlemişim”’in bedeli bu kadar ağır, bu kadar ölümcül olmasaydı; yıllara ömrümüzü nasıl tükettiysek bu topraklarda, bütün yeryüzünde öyle..
Hayatın celladı, ölümün sevdalısı “her savaşın ilk kurbanı hakikattir” yazmış Kipling’e hak verircesine ne dün vardır elinde Hevalım, ne de yarın. Güne ölüm haberleriyle başlanan Ortadoğuda tarih ..
Elbette “kadının adı yoktur.” Kül kedisinin Cinderella olduğu da kocaman bir yalandır o yüzden artık uyuma vaktidir evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… kurşuniydi gece; ekranlar kırmızı zemi..