Adına yakışmamış, kader çizgisinde yürüyen, kara gözlü. Etrafı şaşkınca izlerken, minik, soğuk ellerine dokunduğumda, alıp içime ısıtsam dedim. Yaşadığı olaylardan öylesine haberdardı ki... Hasta..
Bir zamanlar, dağlardan gelen sularla yıkanmıştı yüreğim. Babamın resmi farklıydı. Kir dahi tutamayan yaşlardaydım... Yürüdüm. Bilmek istemediğim yolda. Rastlayacaklarımı merak etmeden, öylece. Seri..
Öyle herkes bir çırpıda, çabucak yani anlatamıyor duygularını, içini acıtanları. Dostun ölüm haberi ile yüzlerde beliren suskunluk, belkide susmazlıklar. Yalnızlığıyla ağlayanlara sesleniş. Ya da b..
Acıdır, yaşamı yaşam yapan. Acılardan çıkardığın dersler...Bazen yumruk gibi oturur içine de, o an, susma kapısındasındır. Kaç kez hesaplaştın kendinle? Hayatla? Ne çözümler ürettin ya şöyle, ya b..
Korku fidanlarıydı çoğunun gözleri. Ellerime aldığımda onları, ürkekti bakışları, meraklı bazıları. Bazıları çocuktu işte, yine de çocuk. Şimdi ellerimde fışkırmaya hazır, henüz yeni yeşeren d..
Ayrılığın burukluğu, her yürek atışında farklıdır. Tıpkı kavuşmanın ya da umudun heyecanı gibi. Yolların kapandığını öğrendiğim yaşlar... Ansızın yaşamımızı değiştiren olaylarla karşılaştığım ve her ..
Telaşlıca başladığım ve dün aldığım kararların; yağmur suyuyla akışını seyrederken buldum kendimi. İşte bu beni, anlatmayacağım artık kimselere. Size sesleniyorum. Eski anne- babanın; üç dakikanı ayı..
Yarı olsaydı gülmelerim, yavandan verseydim selamları, sahte gülücüklerle katılsaydım, kendilerinin dahi farketmedikleri, yaşamsızlık sohbetlerine. Sıradan olsaydı anlatımlarım, iyi takip etseydi..
Bugün, yeniden gözlerine bakmaktan mutlu olduğum , kara gözlümle başladı herşey. "Hiç değişmemiş gözlerin" derken, on dört yaşının getirdiği utangaçlık ile. Yine de , çocuğun olduğunu hissettirenle..
Yıllara meydan okumaya çalışmak niye? Neye isyanlar? Dön içine de, bir gör halini. Terzi misaliyim, kendi söküğünü dikemeyen. Ayakkabımın bağından kurtulamayan çocuğum ben. Andı yaşanan, serinlikti..