On iki Mayıs bir bahar sabahı geldiniz kucağınızda bir demet çicekle; gelincik, papatya, karanfil ve yabangülü! Teriniz hasretiniz sinmişti g..
Sana koşarken dili çözülmüştü denizin... şarkılar söylüyordu dalgalar "kavuşmak" üzerine otobüs rüzgar otobüs kuş olup kanat takmıştı sanki ayrılık yetis..
Çalışıyorum fabrikada ip sarıyorum mekiklere sonra sigara içiyorum tütünsüz ve dumansız ... Lahana dolması yiyorum binbir özenle hazırladığın yemek ..
Ne zaman çekip gitsen benden Bir yanım eksik kalır hep yalnızlaşırım omuzlarıma karanlık çöker... yokluğunda iyisi mi diyorum seni içimden koparıp atmalıyım
Bu gece bir yıl dönümünü kutluyorum Garip, hüzünlü... Ağaçların hışıltısını böceklerin ötüşünü dinliyorum... saat gecenin üçü ama aldırmıyorum ..
resmine baktıkça hüzünleniyorum öyle içli gizemli zeytinkarası gözlerin var ki senin baktıkça resmine içer..
Bir gemi süzülüyor Okyanusun yüreğinde sessizce Güvertede bir masa Vazoda rengârenk çiçekler Buzlu kova içinde şampanya İçilmeye hazır Gümüş tepsi üz..
Dalgalar dövüyor kıyıları ağlarını çekiyor balıkçılar Neşe içinde Dudaklarında bir türkü... 'heyamola' Az ötemde acı acı ötüp yoluna giden bir yolcu vapuru ..