Her fidan kendi ormanını büyütür ve her kıvılcımda kendi yangınını… hiç bir umudum kendi eceliyle ölmemiştir bir denizi kanatırcasına maviydim bir zamanlar ne zama..
renksiz kokusuz saydam bir kuraklığın nefesiyim bu aralar kök veremeyen iklimlerim ekip de biçemediğim şafak kırığı düşlerim var benim ko..
bu gecede her gece gibi bir sigara yakarak sustum gözlerine * ve bu geceyi de her gece gibi kana kana içtim gamzelerinden * bir gülüş..
biz topraktık karın tokluğumuza aş gönül açlığımıza aşktık kimi gün başaktık güneşin avuçlarında açan kimi günde uzanabildiğimiz kadar berekettik kendimizce ..
bir tuval yüzdürüyorum denizlerimin en üryan sularında gözlerim kapalı * önce gözlerime sonra da ruhuma demir atıyorsun Calista * utangaçta olsa ..
Sır mezardır mezar köprü aşk köprüden geçmektir ki aşk kendinden geçip yardan geçememektir… ahh eshe tüten gözlerine sarılmaktı nefesim
evet hatırlıyorum da soğuk bir Montmartre akşamı daha ısmarlamıştı meteliksizliğim yasladığım son sıcak nefeste süzülürken pervazı düşük penceremden adını kıvrımları..
ipini terk etmiş her uçurtmanın oğluydum bir zamanlar kanatlarımda özgür ruhlu rüzgarlar renklerimde gökkuşağı beslerdim Annem hep güneşti Babam dağ bugünlerde a..
ister rüzgar ol istersen de nefes yeter ki en lirik yanlarıma en notasız şiddetinde es nefesimin titrekliğine de aldırma say gitsin es veremeyen ten akışkanlığımdaki..
o günlerde gözlerimiz savurabildiğimiz kadar küfür dilimiz ise zehrine çöreklenmiş ağrısız öfkeydi sokak sokaktı peşinden koştuğumuz yarınlar duvarlarda delik deşik ..