Göğü deldiler bugün ve yağmur ağlıyor gri suskunluklara. Yorgun ve bezgin düşünceler; sessizliğin dört duvar istilasında, tarifi olmayan bir bulanıklığın gölgesinde üşüyor bugün. Sokaklar ..
Bazı zamanlar herkesin hayatında "dış kapının mandalı" gibi hissederiz kendimizi. Çünkü öyle hissedelim isterler! Peki biz gerçekten öyle mi hissederiz? İçten içe biliyorken kendi değerimizi neden ..
Hudutsuz bir coğrafyanın görünmeyen mültecisi olmak istiyor yitik zerrelerim... Ne acı Ne buz Ne de yangın Arafta, kederli bir suskunlukla cirit atıyor çı..
Usanmışlık diz boyu bir yırtık misali ömür heybemizde... Sararmış ömürlerin kırk düğümle bağlandığı bir susmuşluk işte... Kimsesiz olmak ve kimsesiz kalmak arasında ince bir sır perdesi misali Araf..
Ve gözyaşlarımızın en derin sunağıdır sessizlik, damla damla dökülür içimizdeki acı gülüşlerin gölgesinde. İsimsiz, sorgusuz, sualsiz, kimliksiz bir adanmışlık taşıyoruz boynumuzda madalyon niyeti..
Matemi bile buz kesmiş, dili lal bir ezgiye dönüştü dünler avuçlarımda... Kına yakılmış ağıtlar misali şimdi suskun ve kederli bir gün batımı gibiyim... Neresindeyim hayatımın? Yaşadı..
Kimsesiz hallerimiz uğurluyor günbatımının soluk turuncumsu halcelerini. Birer yetim düş; soluksuz ve mülteci bir coğrafyanın dilsiz kelamları... ... Susmanın bile ..