Ana, anne...Bizi dünyaya getiren, besleyip büyüten, üstümüze kol kanat geren kutsal varlık, bize göstermemek için darlık yemeyip yediren, içmeyip içiren dişi, çocuklarıdır bütün duygusu, düşünce..
Gençlik bitmeyen bir enerjidir, çiçekleri solmayan bir bahardır. Başta kavak yelleri eser, deli gönül ferman dinlemez, ayakları yerden kesilir, başı göklere değer, bir türlü yere inmez, dağ tepe..
Seçmek çok düşünerek, ölçüp biçerek yapmamız gereken bir eylemdir. Yiyeceğimiz aşı iyi seçemezsek midemiz bozulur. Evleneceğimiz eşi iyi seçemezsek hayatımız zehir olur. Yapacağımız işi iyi seçemezse..
Bir türküde, “Sandığımı açamadım/ Çeyizimi saçamadım/ Yazık olsun gençliğime/ Bir kız alıp kaçamadım” diye hayıflanılıyor. Ben de, yazık olsun vatandaşlığıma, iyi bir milletvekili seçemedim, diyer..
Eşek çilekeş bir hayvandır; yüzyıllarca insanları sırında taşımış, yüklerine hamallık etmiş ama gene de yaranamamıştır hiç kimseye. Adı hakaret amacıyla ağza alınmış, çaptan düşünce boşuna yem yiyip..
Atalarımız, “Çok okuyan değil, çok gezen bilir” demişlerdir. Gezelim ama bilinçli gezelim. Gezip dolaşacağımız yer hakkında önceden bilgi edinelim, kitap, broşür karıştıralım, yoksa boşuna zaman ..
Çevre bize kızıyor, kızgınlığını doğal afetlerle dile getiriyor. Depremler, sel felaketleri, toprak aşınması, kuraklık, çoraklık, kirlilik birbirini izliyor. Gölleri kuruttuk, akarsuları kirlet..
Hoca bir gün mollalarıyla kıra çıkmıştı. Gezip dolaşırken yolda bir kaz gördüler. Etrafta kimsecikler yoktu. Mollalar hocaya, “Kısmetimiz ayağımıza geldi. Şunu tutup yiyelim” dediler. Hoca önce olmaz..
ŞEYTANIN OYUNU Köyümüzde Şeytan Aziz diye anılan kurnaz bir kişi vardı. Kendisi için, “ Allah’ın cebinden peygamberini çalar, şeytanı sulu dereye götürür de susuz getirir” derlerdi. Soyadı..
KİM KURTARACAK?Bir kurtarmaktır gidiyor. Orta direk sefaletten kurtarılıyor, batan şirketler kurtarılıyor, kaleciler gol kurtarıyor, aslanlar vatan! Bu arada gemisini kurtaran kaptanlar cirit a..