iyi düşünmedim annehiç bir şeyim yoktuyüreğimden başkayoksuldum..tedirgindim bilmiyordum..korkmuştum anne...ırmağın sesindenormanın derinliğindeninsanların çaka..
Memleketin en soğuk şehriydi. Yüreklerindeki sevgi buzları eritecekti. Hasret gurbete gem vurmuş, ekmek derdine düşmüş ve sılayı hiç unutmamışlardı. İkiside yabancıydı bu şehre. Erzurum Emniyet Müdür..
Tükenmeden bilmelisinİçini dinleyeceksinKurt düştümükemirir yüreğini kem gözlerhayatın yarasını yüzün söylervurdukça hüzün kanıksanır türkülerdağa çıksan karetmezdağın ..
Dilim dönmüyor söylemeyeSevgisizliğiniya dasensizliğimi...haklı olmanı isterdimsuskunluğunda...yanılmayıyalanlarında...böyle olmamalıydı demeye... dilim dönmüyor
...Yüreğimizdeki duyguların rehberliğinde çıktığımız içsel yolculuğun seyir defterini yazmanın telaşı içindeyiz. Kendi içimizde yarattığımız dünyayı, tıpkı yaşadığımız yeryüzü gibi kirletip tüketiyor..
bir çöle düşmüş gibi sevdalıysa yüreğinayaz gecelerde karanlıktan korkuyorsanve kendini yapayanlız hissediyorsanacıyla kanıyorve usul usul ölümü gözlüyorsaney yüreği yaralı adam
hep bulanık akar Çoruhsaklanır albenekli ala kuytuda sazankaya gözlerinde kartal yuvasıüzerinde süzüm süzüm bir hazancoşar Çoruh yoluna sevdalıdırkoşar Çoruh sırrına bakmalıdır..
...Her yer karanlıktı...Kaç bahar geçmiş, hazan olmuş, hüzünlere dönülmüştü... Sevmişlerdi birbirlerini belki kaderdi... "Bazı şeyler için erken ama bazı şeyler için çok geç kalmışlardı." Baba m..
sırtımı dayadığım kızıl ağaç ve ırmak şahit çırpınışıma evlenelim demiştin ya başkasına verirlermiş sırtımdan vururlarmış biri yokmuş biri varmış evlen- elim de..
Yine bir gece daha geçti; Bir ömür kadar ağır Ve yıldızlar kadar uzak, Gitmek en zor ihtimal olsada Uykular azaldıkça umut tükeniyorsa Ak düşen saçlarım sonbaharımsa ..