Neredeyse 2000’li yılların başından beri Türkiye’nin ensesinde boza pişirip terör sorunu konusunda “silahla olmaz” teranelerini okuyan kesim var ya… İşte onlar İran’daki son gelişmeler için..
Aslına bakarsanız ülkelerde yaşanan gelişmeleri dünyada olup bitenden ayrı düşünmek çok olanaklı değil… Çünkü Emperyalizmin olduğu, onun da dünya kaynaklarına el koyup, pazarını ele..
İşin doğrusu Fransa’da neredeyse her seçim öncesinde benzeri görüntüler yaşanır… Çünkü Ermeni’ler Fransa’da kalabalık bir nüfusa sahiptir ve onların oylarını almak da haliyle önemlidir…..
Zaman zaman şu sorunun yanıtını merak etmiyorum değil. Diyelim ki bazı batılı devletler ülkemizdeki bir kısım insana para, silah, mühimmat ve teknoloji verse, onlardan ülke yönetimine karşı..
Hani zaman zaman insanlar kendi aralarında geçmiş olaylardan bahseder ya, biraz onun gibi… Belki yeni kuşakların anlaması aradan çokça zaman da geçtiği için oldukça zor ama özellikle yaşı 4..
Meclisteki yemin polemiği biter bitmez gözler bu kez ilan edilen özerkliğe çevrildi. Gerçi medyada yemin konusu kadar yer almadı ya olsun, ama burada önemli olan işin özerkliğe kadar gelmesi..
Seçimler insanların yaşamında çok önemlidir. Seçmek karar vermektir. Günlerdir süren kararsızlığın sona ermesidir… Hep yaşanmıştır. Seçim oluncaya kadar ortalık toz duman ama secim olun..
Etnik ve dini ayrımcılık çok tehlikelidir. Çünkü bir savaştaki gibi düşman karşı cephede değil, yanınızdadır. Böyle bir etnik çatışma başladığında… Yan komşunuz… Gazeteci Ahmet amca..
Aslına bakarsanız durum son derece vahim… İçinde bulunduğumuz coğrafyaya biraz dikkatle baktığınızda görülebilecek manzara öyle ki gerçekten dikkate falan da gerek yok… Kör gözüm parmağına de..
BDP’ nin eski genel başkanı “Bir başbakan yetmez.” deyince aklıma geldi. Sahi bize kaç başbakan yeter. Bir mi? İki mi? Üç mü? Dört mü? Kaç…? İşin aslına bakarsan..