Çocukluğumdan beri üstüne hiçbir ziftin dökülmediği asfaltlarda yürüdüğümü sanıyordum, en masum yanıyla hiçbir dış görünüşüne aldırmadan en paspal halimi takınarak ve umurumda olmayarak gidiyordum...
Aşkı inkar eden şairler gibiyim biraz Bitap düşen sualler Gemisi batan denizler Öğlene kalmadan biten yemek gibiyim Alkış tutacak bir serüvenim yok ..
Merhaba sevdiceğim. Gönül pınarımdan akıyorsun, yağmur sanıyorlar. Üstüne bassam, katil olacağım. Öylece çekip gitsem çok mu gururlu olacağım? Bugün seni anmadan yaşadığım ilk gün. Seni azaltarak s..
Ne boş öpüşmelerde sarf etmiştik Yün yumağı mutluluklarımızı Semazenlere devretmiştik süslü anlarımızı Kederlerimizi onların hüzünlerine devşirmiştik Şu boş sandalın içi k..
Nerede o eski aşklar… Sevdiği insanın gözlerinin içine baktı mı, cennete gitmeden cenneti yaşayan insanlar neredeler? Sevdiği insanın gözlerinde kendisini gören, gözlerinin parıl parıl parlamasına ..
Sevmek neyin tuzağıdır bilmem ama bir kere gönül çukuruna düşen yüz kişinin yardımını da alsa çıkıp, kurtulamıyor. Seni çok sevdim, bunu biliyor musun? Benimki de soru tabi ki de biliyorsun! ..
Uyuşmuştu, kelimelerini, cümlelerini, bu uğurda nelerini feda etmişti. Hâlbuki eskiden böyle miydi? Bir aşk uğruna, bütün kelimeleri, bütün cümleleri sevdalara asar, mandalla tutturduğu geçm..
Kavrulmuş aşk öte berisi kirpiklerime dokunan kızıl güneşin sipariş budalalığından fırlayıp bana sarılan bir yığın insan müsveddeli kader fetişi oldu. Dip boyalarını akıtan kadınların kalplerinin y..
Dünyam geniş bir yalnızlığı kaldıramayacak kadar kendine kalabalık. Hatırsız merhabalarla tüketmiyorum zamanı. Duvarlarımdaki cennetimin dış dünyadaki haklı direnişine güneşli zamanlarda bile şemsi..
Dinlemekteydi kalbi kışı; rüzgarına şirin çaresizlikler yüklenen bir Aralık’ın hüznünün bol tıraşlandığı zamansızlıklar bileniyordu ve artık biliyordu, yalnızlık kapıyı her çalışında evde olmadığın..