Çevirmen olmaya çalışıyorum; ama hâlâ işin tekniğindeyim. İçinde yazı olan ve kalemle ruhumu buluşturabildiğim bütün beyaz kağıtları seviyorum. Kelimelere tutukluyum, küçük bir şehirde ama her zaman huzurla ve sevgiyle kanattım dizlerimi, sevgi doludur benim için aile, sığınağımdır yaşadığım depremlerde, fırtınalarda. Bırakmanın haram olduğu İstanbul şehrini görmedim onsekizimden önce. Bırakamazmışım gibi geliyor şimdi yirmi üçümde. Şiiri bu şehirde okudum adam gibi ve âşık oldum yazıya ve yazanlara yüreğiyle. Orhan Veli bu şehirde okunur, yazı bu şehirde yazılır, bu şehirde ağlanır, bu şehirde az da olsa umutla gülümsenir. Hayat sınavı verilir inceden ve gülümsenir okurken, ağlanırken bu şehirde. Ne mi beklenir bu hayattan misal ben kendime ait bir oda arıyorum ve hayata tutunuyorum; çünkü, içimdekileri dökebileceğim ve dökülenleri içeriden okuyabileceğim bir yeryüzü hayal ediyorum “Edep ya hu” diyerek dolaşırken İstanbul’un arka sokaklarına teğet geçen parlak ışıkları altında...
- Toplam blog
- : 5
- : 1239
- Kayıt tarihi
- : 03.02.07