Hayatın bizi susturduğu zamanlar vardı ki; susmaya eş değer söz bulamazdık. Evet! "Susmak" ta bir kelimeydi ama ne yazılır ne de söylenirdi. Robin, Henry'e bir keresinde şöyle demiş..
Bitik tükenmeyen isteklerimiz vardı bizim, bir türlü vazgeçemediğimiz. Bitirip tüketirdi bizi ama yine de vazgeçemezdik. Biz vazgeçmenin kazanmak olduğunu anlayana dek, vazgeçmeyece..
Bana "en sevdiğin kelime nedir?" diye sorsaydılar. Muhakkak ki bu soruya “paramparça” diye cevap verirdim. Hayatı, bu kelimeden daha iyi tarif eden bir kelime duymadım. ..
Şimdi size desem ki “şimdi” diye bir şey yok! ”An’layabilir misiniz beni? Bakın şimdi! Bir şey soracağım sizlere! İlk cümlenin sonundaki mi “şimdi” idi? “Başındaki mi? Şimdi size desem ki “şimdi”..
"Seni seviyorum" Ne kadar da çok söylenmişti değil mi bu cümle? Ne kadar da çok "çok" vardı oysa! Kelimesiz bir hissedişi kelimeye sığdırmak da ne diye? "Seni seviyo..
Sevmekten korkar mı hiç insan? Korkuların en büyüğü bile yenilmez miydi gerçek bir sevgiye? Korkmayı mı seviyorduk yoksa? Sevmekten korkmamız bundan mıydı acaba? Kor..
Mecbur olmanın özgür olmakla bağdaşan bir tarafı olmadığını bilmeyenimiz yoktur. Bireysel ve de toplumsal geçmişimiz özgürlük mücadeleleriyle doludur. Peki ya uğruna mücadele ettiği..
Tüm bir hayatı bir çift göze sığdırabilirsin ama İçindeki kelimeleri sığdırabileceğin bir tek söz bulamazsın. İçin içine sığmaz taşarsın. Bu hayata ait olmadığı besbelli olan bir mu..
Tüm diğer insanlar gibi daha çocuk iken kandırıldım. "Dostluk" diye bir şey olduğuna çocuk iken inandırıldım. Dostluğu çocuk oyuncağı sandılar ve de çocukların büyüyünce oyuncakları..
Acını ölümsüz kılmak gibi bir derdin mi var? Derdinin dermanı belli! Yaz! Yaz ki! Ölümsüz olsun o acı. Senin yüklenemediğini bir k'ağıt yüklenir belki. Seni ..