Dilber Ay

Celal Erdemir, 1977 yılında İstanbul Unkapanı'ndaki 'Plakçılar Çarşısı'nda 30 metrekarelik bir fotoğrafçı dükkanı açar.

Anadolu'dan İstanbul'a, sesine güvenip de meşhur olmak için gelen hemen hemen herkes  onun fotoğraf stüdyosunda mutlaka bir fotoğraf çektirir.

Celal Erdemir, yıllar sonra artık Nişantaşı'nda bulunan dükkanında geçmişi anarken, ''Mahsun Kırmızıgül'den Küçük Emrah'a, Ceylan'dan Özcan Deniz'e kadar bugünün bir çok meşhur isminin tıfıl hallerini bilirim'' demeye getirir.

Kendisiyle yapılan bir röportajda, ''Peki başka kimler vardı, size poz veren ünlüler arasında?'' sorusuna da,

''Neşe Karaböcek, Mustafa Topaloğlu, Burhan Çaçan, Cengiz Kurtoğlu, Arif Susam...'' diye sayar bir çırpıda o günlerde ne yapsalar peynir ekmek gibi satan, Plakçılar Çarşısı'nın kasetlerini piyasaya yetiştiremediği ünlülerin isimlerini.

Barak Kızı'ndan ise hiç mi hiç sözetmez Celal Erdemir ama o günlerde bir genç kızın da yıldızı, söylediği türkülerle parlamaya başlamıştır ve yolu da er ya da geç ama bir gün mutlaka,

 


İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'ndaki Stüdyo Celal'e düşecektir.

O günlerin Barak Kızı, 1956 Kahramanmaraş doğumlu, Türk Halk Müziği Sanatçısı, söz yazarı, türkücü ve şimdilerde de televizyon sunucusu Barak Ana Dilber Ay'dır.

Geçmişi anarken, stüdyosundan geçmiş onca sanatçıyı sayıp da Dilber Ay'ı söylemeyi 'unutan' Celal Erdemir; şimdi bu fotoğrafı görünce tatlı tatlı gülümserken biraz da olsa utanır mı bilinmez ama, Flash Tv'nin Kader Mahkumları'nın Barak Anası, yedi sekiz sene önce verdiği bir röportajında, gençlik yıllarında yaptığı bir şey kendisine hatırlatılınca, oldukça mahçup oluvermişti.

Bin dokuz yüz yetmişli yılların sonlarına doğru Ankara'da bir yerlerde sahne alır Dilber Ay, arkasında da saz çalan bir çocuk. Kimsenin tanımadığı çocuğa, ''Kimsin sen?'' der Dilber Ay. Bıyıkları terlemeyeyeni yeni başlamış  çocuk da heyecanla ''Abla talebeyim, paraya ihtiyacım var'' diye yanıtlar kendisini.

''İyi çalamıyorsun, bir daha gelme dedim'' diye anlatmaya devam eder Dilber Ay. Sonra artık ne olduysa, çocuğu biraz hırpalar ve tam da o sırada çocuğun sazı elinden düşüp kırılır.

Eline beş lira verip, ''Git yeni bir saz al kendine'' diye yollamaya çalışır ve arkasından da, ''Sakın bir daha da gelme, çocuklar döver seni...'' diye de biraz korkutmaya çalışır gözünü.

Sonra aradan yıllar yıllar geçer, Dilber Ay daha da meşhur olur. Bir gün bir filmde hem rol yapsın hem de türkü söylesin diye, filmcilerden teklif alır. Görüşmeye gittiğinde ''Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan ve bir de esmer bir bey vardı''  diye anlatmaya başlar. O esmer olan, ''Beni tanıdın mı abla?'' diye sorar. ''Tanıyamadın değil mi? Hani Konak Gazinosu'nda sazımı kırmıştın ya?'' Çok utanır Barak Ana, ''O sen misin?''

''Benim ya ana, şimdi seni filmimde oynatacağım''der Sırrı Süreyya Önder.

2006 yapımı Beynelmilel; 2007 yılında Altın Koza En İyi Film Ödülü, Halk Jürisi En İyi Film, En İyi Senaryo ödüllerini toplarken Arzum Çilem rolü ile Dilber Ay da, Meral Okay ile beraber En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü'nü alır.

40 yılda 60 albüm yapan Barak Ana Dilber AY'ın (Dilber Karakaş) gülen yüzü  hiç eksik olmasın.