Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '16

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Dolar veya İngilizce...

Dolar veya İngilizce...
 

forexkocu.com


Türkiye’de tedavülde olan para TL Türk Lirası değil miydi? Bundan şüpheniz mi var? 
 
Bilirsiniz, bazı şeyler kağıt üzerinde doğrudur. Türkiye’nin para birimi Türk Lirasıdır da, düğünlerde her yerde gelinlerimizin başına Türk Lirası değil Dolar atarız… Ağalar, paşalar.. babayiğitliğini göstermek için, kesenin ağzını açarlar … şakır şakır dolarları gelinin ayakları altına saçar dururlar… Bunlar kimler içindir biliyor musunuz? Elbette çalgıcılar içindir; onlardan birisi bu paraları toplama işiyle görevlidir. Toplarlar. Sonra…
 
Ertesi gün kıyamet kopar.. Gırnatacı gazetecilere açıklama yapar.
 
“Bıktık bu işlerden.. Dün gece de  düğünde atılan paraların tümü de sahte çıktı. Ertesi gün bir baktık ki  Dolarların tümü de fotokopi imişler…” Bunun üzerine Haydaa .. demez misiniz? İnsanlar ne hale geldi… Para ,  pula dönüştü…
 
Evet, dünyada işler karışık. Dünyada Doların değeri düşüyor mu, çıkıyor mu? Hiç belli olmuyor… Çünkü durmadan birileri oynayıp duruyorlar…
 
Para babaları, simsarlar… Her gün ülkelerinin parasıyla, dolayısıyla dolarla oynayıp duruyorlar. Niye? Çünkü bazıları para üstünden para kazanmasını öğrenmişler, bir türlü vazgeçemiyorlar… Piyasayı bir düşürüyorlar; bir yükseltiyorlar… Farklar kimin cebine gidiyor. Utanmaz Bankalarla, utanmaz cambazların cebine… Onlar da ayrı  bir mafya. Piyasayı fena halde dalgalandırıyorlar. Her şeyin kendine göre bir mafyası var… Biraz dikkat ederseniz, o spekülatörleri  hemen göremezsiniz ama sezersiniz… Hep kara gözlük takmışlardır; ellerinden telefon düşmez… Falan ..filan…
 
İyi de, Türkiye’de Dolar birden bire niye böyle hareketlendi… Adam durmuyor : 2.5… 3.00… 3.50 … Sonra yine 3.30…  Gittikçe gidiyor, gittikçe oynuyor. Dolar amma da oynak oldu be..  Vah.. Vah…!
 
Önce yetkililer de aldırış etmiyordu. Şimdi elleri ayakları titremeye başladı. “Aman elinizde ne kadar dolar varsa satın..” demeye başladılar.
 
Sanıyorlar ki, küçük piyasada ne kadar dolardan kaçış olursa, doların değeri o kadar düşer.. Ama bu iniş-çıkış ona bağlı değil ki.. Bu çıkışta çok daha başka etkenler rol oynuyor.
 
Her şeyden önce, iflas etmekte olan adama, başkaları kafa tutmak istiyorsa, biraz da dudak bükerek : “Paran kadar konuş derler…”
 
Boynuna kadar borçlu bir devlet… Özel kesimi ondan beter.. Artık ipin ucunu kaçırmış. Merkez Bankası , piyasayı ayarlayacağım, diye elindeki dolarları fazlasıyla çar çur etmiş.
 
Ondan sonra Blöf başlıyor. “Bundan böyle biz Türk Lirası ile alış veriş edeceğiz. Milletin dolarlarını da istiyoruz..” Millet de kuzu kuzu dolarlarını getirdi diyelim (Aslında getirmiyor. Bu bankalardaki cari hesaplardan belli..) Peki,  bütün  elinizdeki dolarları çar çur ettiniz diyelim. Yarın bir gün otomotiv fabrikaları dışardan ham madde, parça alabilmek için piyasaya çıktığında , gelen Avrupalılara, “Bizim elimizde sadece Türk Lirası var..” mı diyeceğiz. Gülmezler mi adama… Hele TL’nın yüzü yavaş yavaş sararırken! 
 
Hadi Rusya ile, İran’la kendi paraları üzerinden al gülüm var gülüm ettiniz… Ama dünyadaki yüzlerce ülkeyle nasıl alış veriş yapacaksınız! 
 
Bizim paramız vallah billah kıymetlidir, diyerek mi? Zor… Zor dostum zor… Çok zoır…
 
Hele bu işlerde bir tepe taklak gitme başladı mı, tutabilmek gerçekten zordur. O güzelim paralar günden güne öylesine erir ki.. Sonunda bir bakarsın 1 simite 1 milyon vermek durumunda kalabilirsin. Ondan sonra Basımevinde bas bas TL çıkar… Bas bas çıkar… Gör bak ne oluyormuş…
 
Derler ki, “Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış. Sen istediğin kadar, paranın dolar karşısında değerinin düşmesine üzül, önlemler ara. Ama niye elindeki dolarları çar çur ediyorsun ki…
 
Bu biraz da piyasadaki İngilizce’nin değerine benziyor. Hadi diyelim bütün okullardan İngilizce’yi kaldırdık, yerine moda diye Arapça’yı  koyduk..  Artık bütün dünya ile bundan böyle Arapça’mı konuşacağız..?  Kim anlar Arapça’dan?? Araplar bile haldır haldır İngilizce öğreniyorlar ve bütün ülkelerle İngilizce anlaşıyorlar, Arapça değil…
 
Bazı gerçekleri görmek gerekir… 
 
Bütün dünyanın alış-veriş parası dolardır. Bazı ülkeler ne kadar kendi  paralarına değer verirlerse versinler, uluslar arası piyasaya çıkıldığı zaman millet ancak DOLAR’ın dilinden anlar. Uluslar arası piyasalarda Türk Lirasının kıymeti harbiyesi yoktur. Hele şu durumda..!
 
Ben bütün çocuklarıma Arapça, Osmanlıca öğreteceğim, diyebilirsin… Ama uluslararası arenalarda bu dillerin geçerliği yoktur. Bütün gavurlar çatır çatır İngilizce konuşurlar. Sen istersen “Niye Türkçe konuşmuyorsunuz..?” diye çatla da patla. Bu böyle… 
 
Para deyince DOLAR… Dil deyince İNGİLİZCE… Sen istediğin kadar, “Ben kabul etmiyorum..” de. “Benim param kıymetlidir…” de… Buna kaç ülke inanır ki…
 
Tabii şu var. Bir ülke gerçekten güçlüyse, parası da güçlüdür ve dili de uluslar arası sularda geçerli (frakafon) bir dil görevi görür…O dil eskiden Fransızca’ydı ama şimdi İngilizce’dir.
 
Bunu değiştirmeye tek bir ülkenin gücü yetmez… Ama Şangay Beşlisi’nin gücü yeter mi? Ne yani herkes Rus Ruble’sini mi kullanacak..?  Çince mi konuşacak? Yok artık…!
 
Allahım ne zamanlara geldik.! 
 
Yoksa 1 milyon verip bir simit aldığımız zamanlara mı? Yok canım. Allah esirgesin… Kim korkar hain kurttan (pardon dolardan…!) diyecektim.
 
Bu zamanlar da geçer. Ama dikkat edilmezse , deler de geçer. Bunu yetkililerimiz çok iyi bilirler. Onun için elbette gerekli önlemleri alırlar. Yoksa, bizimkisi sadece gevezelik.
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..