Fenerbahçe Kocaman'a Feda edildi (Beşiktaş 3-2 Fenerbahçe)

Fenerbahçe; liderin puan kaybettiği haftada Beşiktaş'a deplasmanda 3-2 yenilerek, yine önemli bir fırsatı tepti.

Beşiktaş: McGregor, Hilbert, Sivok, Ersan, Gökhan (Emre), Holosko, Fernandes, İbrahim, Veli (Oğuzhan), Olcay, Niang

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Bekir, Egemen, Ziegler, Meireles (M.Topal), Emre (M.Topuz), Cristian (Caner), Kuyt, Sow, Webo

Fenerbahçe; İnönü'deki son derbi maçına rakibine nazaran daha hızlı başladı. Henüz 18. dakikada Emre'nin kullandığı köşe vuruşunda, Kuyt'ın gelişine volesini Webo tamamladı. Ancak hakem ofsayt gerekçesiyle golü iptal etti. Halbuki ne kale ön direğinde bulunan Sow ne de Webo ofsayttaydı.

24. dakikada Cristian'ın köşe atışında kale önüne gönderdiği topu Egemen kafayla geriye doğru aktardı. Sow bu pası kafayla tamamladı. (0-1)

Fenerbahçe, ileri üçlüsü Sow, Webo ve Kuyt ile rakip defansına baskı kurdular. Ancak, duran toplar dışında orta sahadan yeterli desteği bir türlü alamadılar. Cristian pas alış-verişini bozan, atak etkinliğini en fazla sekteye uğratan oyuncuydu. Aldığı bir çok topu ileriye taşımak, ara pası vermek yerine yana ve geriye oynayarak, her defasında takımı frenledi.

Kuyt da oyun içindeki çabasına rağmen sık sık hatalı pas yapan oyunculardandı. 44. dakikadaki talihsizliği de Fernandes'in ortasına, kale önündeki ters kafa vuruşu, rakip adına beraberlik golünü getirdi. (1-1)

Fenerbahçe; ilk yarı boyunca oyuna hakim gibi görünse de orta alandan pozisyon geliştirmekte oldukça zorlandı. Gökhan, sağdan yaptığı bindirmelerle etkili olsa da Ziegler, soldan hemen hemen hiçbir çıkış gerçekleştiremedi.

56. dakikada Gökhan'ın ceza sahasına gönderdiği pası Webo, şık bir kafa vuruşuyla kaleye gönderdi. Ancak kale direği dibindeki Olcay, topu çizgiden çıkarmayı başardı. 60. dakikada Emre Özkan'ın ceza sahasına ortasını Holosko, kafayla Niang'ın önüne düşürdü. Egemen'in Holosko'ya, Bekir'in de Niang'a sağladığı boş alan, Beşiktaş'a Niang'ın ayağından golü getirdi. (2-1)

63. dakikada Kuyt'ın ceza sahasına gönderdiği topu kafayla filelere gönderen yine Sow oldu. (2-2) 90+3 uzatma dakikalarında rakip kaleye yüklenen Fenerbahçe'de, ileride kaptırılan top sonucu hızla ileri çıkan Beşiktaş'lı oyuncular topu Niang'a taşıdı. Niang'ın ara pası, Olcay'ın vuruşu ile Beşiktaş galibiyet golünü yakaladı. (3-2)

Bekir; Olcay gol pasını alırken rakibine müdahale etmek yerine yine arkasında düz koşu ile eşlik etmeyi tercih etti. Fenerbahçe; yakaladığı boş alanları hızlı bir şekilde değerlendirip, kontra atağa çıkamazken, geride 2-3 oyuncuyla yakalandığı bu tip pozisyonlarla kolay gol yemeyi başarabiliyor.

Hem ağır hem de pozisyon bilgisi ve yeteneği zayıf defans oyuncuları sayesinde, bu sezon ligde ve kupada oynadığı Antalya ve 1461 Trabzon maçlarından sonra, Fenerbahçe'nin bu şekilde yediği üçüncü gol oldu.

Maç öncesi Aykut Kocaman'ın oyuncu tercihleri yine maçın kaderini etkilemeye yetti. Elinde kötünün iyisi denilebilecek Yobo-Egemen defans ikilisi varken, Yobo'nun yokluğunda kritik hatalarıyla puanlar kaybettirmiş Bekir-Egemen ikilisini tercih etmesi, başlı başına faciayı getirdi.

Ligin en fazla gol atan takımına karşı böyle bir ikiliyle sahaya çıkmak intihardır. İşte bu sebeple Niang, bu ikiliye karşı tek başına olmasına rağmen, her hava topunu almayı başardı.

73. dakikada maç 2-2 devam ederken, aksayan Cristian yerine Caner'i oyuna dahil eden Kocaman; Meireles'in yerine ise son haftaların en formsuz orta alan oyuncusu Mehmet Topal'ı alarak, Fenerbahçe orta alanını iyice oyundan düşürdü. Artık son 15 dakikada ortada Fernandes'i izledik. Cristian'ın oyundan çıkarken ki umursamaz tavrı ise insanı çıldırtmaya yeterdi.

Son 15 dakikada orta alan hakimiyetini rakibe kaptıran Fenerbahçe'de, Aykut Kocaman'ın 89. dakikada Emre'yi oyundan alıp, yaşadığı sakatlıktan sonra eski formunu bir türlü yakalayamayan Mehmet Topuz'u kurtarıcı diye sahaya sürmesi ile kademeler arasındaki bağlarını iyice kopardı.

Aykut Kocaman; kazanabileceği bir derbi maçını da mesnetsiz, akla mantığa sığmaz tercihleri nedeniyle kaybetmeyi bildi. Elinde kaliteli bir takım olmasına rağmen; form ve kapasite durumlarına bakmadan belli tipteki oyunculardaki gereksiz ısrarı, takımın şampiyonluk yarışında her fırsatta yara almasına neden oldu.

Aykut Kocaman'ın, maç sonunda röportaj vermeyip, tavır sergilemesi de sorunlu ruh halinin ayrı bir yansıması olsa gerek. Ne cahilin tavrı çekilir ne de çirkinin nazı türünden.

3 Temmuz sürecinin bize bıraktığı en kötü miras olan Aykut Kocaman; bu takımın el freni olmayı bir kez daha başardı. Aziz Yıldırım, "Fenerbahçe'nin önünü kesmeye çalışıyorlar!" diyor ya, inanın hiç kimse bunu Aykut Kocaman kadar yapamaz.