Beşiktaş, Fenerbahçe’yi son saniyede geçti!.

Spor Toto Süper Lig’de “haftanın kârlısı” hangisi?

Varsa yoksa “3 Büyükler” olduğu için, soruya onların penceresinden bakmak gerekecek. Öyleyse, “haftaya giriş”le başlayalım:

Galatasaray, Eskişehir’de puan yitirince, gözler, Beşiktaş-Fenerbahçe maçına çevrildi. Gözlerin çevrildiği maçı, Fenerbahçe mi, yoksa Beşiktaş mı çevirecekti?

Maçı çeviren, kuşkusuz 3 puan almaktan söz ediyoruz, Galatasaray’la puan farkını 4 ya da 5 puana indirecekti. Maçtan önce, Fenerbahçe, Beşiktaş’tan bir adım öndeydi; maçın bitimine birkaç saniye kale 2 adım geriye düştü. Bu durumda Fenerbahçe, Galatasaray’dan bir puan daha uzaklaştı, fark 7’ye çıktı. Böylece,  Beşiktaş, “3 Büyükler”den “haftanın kârlısı” oldu.

*****

Öyle bir maç ki, özellikle ikinci yarısı...

Beraberliğe razı olmayan iki takımın, son saniyeye kadar, galibiyet için maça asılması... Son dakika içinde Fenerbahçe, art arda kazandığı korner atışlarıyla öne geçme fırsatı yakalıyor derken, maçın bitimine birkaç saniye kala Oğuzhan, son sözü söyledi.

Gol oldu, maç bitti.

Maçın başına gelince...

Fenerbahçe, ilk yarıda oldukça etkili; Beşiktaş etkisizdi. Fenerbahçe, sağdan Gökhan Gönül ile Kuyt’ın geliştirdiği ataklarla Beşiktaş’ı epeyce zorladı. Webo’nun attığı gol, ofsayt gerekçesiyle geçerli sayılmadı. Ama ardından Sow, ilk geçerli golü attı. Fenerbahçe, başka goller için bastırırken, ilk yarıda Fenerbahçe kalesine doğru dürüst gelemeyen Beşiktaş, Kuyt’ın ters kafa vuruşuyla beraberliği sağladı.

İlk yarıda sahada gözükmeyen Beşiktaş, ikinci yarıda dengeyi sağlayınca, maç seyredilir olmaya başladı. Fenerbahçe yine sağdan gelirken, Beşiktaş da, Ziegler’in yalnız kalmasıyla Fenerbahçe’nin solundan geliştirdi akınlarını daha çok.

Hem Beşiktaş, hem Fenerbahçe beraberliğe razı olmayan bir anlayışla oynayınca, maçın berabere bitmeyeceği anlaşılıyordu.

*****

Maç, son saniyede yenen golle bitiyorsa, yitiren takım teknik direktörünün söyleyecek fazla sözü olmasa gerek. Aykut Kocaman da öyle yaptı, “Kazanabilmek adına her şeyi yaptık. Yeteri kadar pozisyona girdik. Pek çoğunu değerlendiremedik. Son dakikada, pek çok şey doğru giderken bu seviyede olmayacak bir hatayla mağlup bitirdik. Beşiktaş’ı tebrik ediyorum.” dedi.

Ya değişiklikler?

Fenerbahçe de, Beşiktaş da, kazanmak için oynadığı için, değişikliklerde amaç aynıydı. Yapılan değişiklikleri, sonuca bakarak olumlu/ olumsuz bulmak, “fikir cimnastiği”nden öteye gitmez. Başarı varsa, değişiklikler “iyi”, yoksa “kötü” sonucuna varmak, ne ölçüde doğrudur?

Fenerbahçe de kazanabilirdi; ama Beşiktaş kazandı.

Bazen oynarsın, atamazsın; bazen seni sevindiren durum, gün gelir üzülmene yol açar.
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com