Fenerbahçe Yara Almaya Devam Ediyor

Öncelikle büyük usta Yaşar Kemal’e Tanrı’dan rahmet diliyorum. Dünya çapında bir yazardı. Asla unutulmayacaksın Yaşar Kemal…

Deplasmanda eski çalıştırıcısı Aykut Kocaman’ın çalıştırdığı Torku Konyaspor ile 1-1 berabere kalan Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda bir yara daha aldı.

İsmail Kartal’ın işi sakat ve cezalı futbolculardan dolayı zordu, bunu kabul ediyorum. İsmail Kartal o nedenle Caner’in yerine Kadlec’i sahaya sürmüştü. Bu nedenle de yabancı kontenjanı dolayısıyla Alves’in yerini Bekir almıştı. Böylece kaleci Mert’i de sayarsak arka taraf büyük ölçüde değişmişti.

Onların önünde Mehmet Topal ve Selçuk ikilisinden vazgeçmeyen İsmail Hoca, bu ikilinin önüne de yine Meireles’i koymuştu. Her zaman olduğu gibi Kuyt sağda, Sow solda, Emenike de ortadaydı.

Bu kadronun gol bulmakta zorlanacağını anlamak için futbolu biraz takip etmek yeterli. Nitekim Fenerbahçe, ilk yarıda Selçuk ve Gökhan Gönül’ün pozisyonları dışında pozisyona giremedi. Hatta ilk 30 dakika rakip kaleye bile gitmekte zorlandı.

Bu arada da 8.dakikada kaleci Mert’in de hatalı olduğu pozisyonda gol yedi.

30.dakikadan sonra, Akhisar maçında olduğu gibi Emenike sola, Sow ortaya geçince sarı- lacivertliler biraz hareketlendiler.

İsmail Kartal’ın maça bu kadroyla başlamasını bir ihtimal anlayışla karşılayabilirim. Belki Konyaspor’un tehlikeli bir rakip olduğunu düşünüp gol yememeyi öncelik edinmiş olabilir. Ancak, rakibiniz Galatasaray kazanıp farkı beş puana çıkartmış ve siz 1-0 mağlupken ve de 30.dakikadan sonra oyunun kontrolünü elinize almış ve rakibiniz sizi tehdit edemiyorken bu kadroda ısrar edilmesini anlayamam.

Mehmet Topal ve Selçuk gibi aynı özelliklere sahip iki futbolcuya yer vermek ne kadar doğrudur? Üstelik Selçuk- Emre değişikliği için 59.dakikayı bekledi. Oysa neşteri 35.dakikada, hadi olmadı ikinci yarının başında vurmalıydı. Selçuk ve Meireles çıkmalı ve yerlerine Emre ile Diego girmeliydi. Hatta Kuyt- Webo değişikliği de düşünülebilirdi. Ancak İsmail Kartal, ilk müdahaleyi 59’da yaptıktan sonra Webo’yu 67’de Meireles’in yerine, Diego’yu da 80’de Emenike’nin yerine aldı.

Fenerbahçe’nin bu kadroyla ancak duran toptan gol bulabileceği belliydi. Nitekim öyle oldu. 67.dakikada Emre’nin güzel korner vuruşuna Egemen çok güzel yükseldi ve vurdu. Bu gol sarı- lacivertlileri mağlubiyetten kurtardı. Ancak kalan dakikalar galibiyet için yetmedi. Çünkü Fenerbahçe, galibiyet için gerekli şeyleri yapmadı.

Öncelikle İsmail Kartal yapmadı. Değişiklikleri geç ve yanlış yaptı. Ayrıca futbolcularda gözle görülür bir formsuzluk var. Elbette bunun sorumlusu da teknik direktör ve ekibi. Ayrıca Caner’in sürekli itirazdan sarı kart görmesi ve cezalı duruma düşmesi de teknik ekibin ve yönetimin hatası. Bu kaç oldu? Neden Caner’i ciddi bir şekilde uyarmıyorsunuz? Fenerbahçe bu maçta sol kanadı neredeyse hiç kullanamadı? Oysa Caner olsaydı durum daha farklı olabilirdi. Üstelik Caner’in olmaması stoperlerin de değişmesine neden oldu.

Futbolcular da gerekli varyasyonlara giremiyorlar. Son bölümde topu sadece ceza sahasına şişirdiler.

Doğal olarak bu durumda gözler teknik ekibe kayıyor. Çünkü başarı da onların eseri, başarısızlık da. Fenerbahçe son dört maçında yedi puan kaybettiğine göre ortada bir başarısızlık var. Trabzonspor maçı için hiçbir şey diyemem. Trabzonspor, 90 dakika kendi yarı sahasından çıkmadı. Ama diğer maçlarda hiç tatmin edici bir futbol yoktu.

Fenerbahçe, hafta içi zorlu bir kupa maçı, hafta sonunda da derbi oynayacak. Şu izlediğim Fenerbahçe bana hiç umut vermiyor. Fenerbahçeli taraftarlara da umut verdiğini sanmıyorum. Caner’in ve Alper’in sahaya dönmeleri belki bazı şeyleri değiştirebilir. Ama mutlak suretle Kuyt’ın ve forvetlerin kendilerine gelmeleri gerekiyor.

Burada en büyük görev yine teknik ekibe düşüyor. Bence bu süreçte en büyük sınavı onlar verecekler.

tolgaersari@hotmail.com

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari