Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '16

 
Kategori
Güncel
 

GEZİ PARKI ve TAKSİM TOPÇU KIŞLASI (2)

GEZİ PARKI ve TAKSİM TOPÇU KIŞLASI (2)
 

İşte Erdoğan'ın tekrar yapacağız dediği ve amaçla kullanılacağı belli olmayan TOPÇU KIŞLASI !


Birinci bölümde gezi olaylarını kısa özetlemiştim.. Bu olaylar hala hepimizin hafızasında. Tam olaylar yatıştı, artık böyle manzaralar bir daha yaşanmaz dediğimiz bir zamanda, bir kaç gündür yeniden tartışmalar alevlendi. Sanki, birileri bir şeylerin altını tekrar kazıp, henüz daha dumanı tüten gezi olaylarının yeniden vuku bulacağından bahsediyor.. Buna da kaynak, daha doğrusu sebep olarak da Erdoğan'ın bir kaç gün önce yine kalabalık bir güruha söylediği "Taksime o meşhur eseri (Topçu Kışlasını) ve güzel bir camiyi inşa edeceğiz" sözlerine bağlıyor...

Kimilerine göre Erdoğan bu tavır ve söylemi ile yeni bir gündem oluşturma yada gündemi değiştirme derdinde ( malum diploma tartışmaları ayyuka çıkmıştı), kimilerine göre de bir "intikam alma" derdinde.. Hem de ikili olarak... Yandaş basına göre ise Erdoğan'ın işaret ettiği yapılar, İstanbul'u güzelleştirecek, değer katacakmış.. Hemen bu konuda bir kaç cümle de ben sarf edeyim..

Birinciden başlamayayım. Zira bu yazının konusu siyasetçilerin, özellikle de Erdoğan'ın "gündemi değiştirmesi" değil. Zaten buna alışığız öyle değil mi ?

Üçüncü maddeyi de tartışmaya gerek yok. Yandaş basın müsvettelerine "basın" demeye bile ne hacet... Onlar, kendi mecralarında saf tutmuşlar, aksi istikamette yazı yazmaları, haber yapmaları zaten beklenemez.... Boşuna mı havuz medyası olup, o havuzdan besleniyorlar...

İkinci maddeden devam edelim..

Bunun için fazlaca fikir üretilebilir. Ancak, bu konuyu deşmek için biraz tarihe bakmak gerekiyor.. Özetle bu bilgiyi aktarayım size..

Taksim Topçu Kışlası , Taksim Kışlası olarak da adlandırılan, asıl adı Halil Paşa Topçu Kışlası olan bu yapı, 1780 yılında (1. Abdülhamid zamanı) Ermeni Minar Krikor Balyan tarafından yapılıyor. Yapı Rus-Hint ve Osmanlı mimarisinden örnekler taşımaktadır. Binanın yapılış amacı askeri işlevlerinin görülmesi yani "askeri kışla" olarak kullanılmasının yanı sıra halka açık bir alanda olması sebebiyle, cambaz gösterileri, at yarışları, Rum hacıların konaklaması gibi amaçlarla da kullanılmış. Bina yapıldıktan 1 yıl sonra yani 1781'de bir isyana (Kabakçı Mustafa isyanı) sahne oluyor ve oldukça fazla tahrip ediliyor. Daha sonra bina II. Mahmut zamanında ( 1800'lü yılların başlarında) onarılarak tekrar hizmete açılıyor. Ancak, yangınları ile meşhur İstanbul'da bir kaç kez yangın geçirdikten sonra padişah Abdülmecid tarafından Halil Paşa'nın gayretleri ile 19. yüzyıl mimarisine göre tekrar inşa ediliyor. Yapının adı da buradan gelmektedir.

Kışla 1860-1870 yılları arasında Osmanlı ordusunun modernleştirilmesi sürecinde önemli bir rol oynadı ve en şatafatlı günlerini yaşadı. Sultan Abdülaziz'in 1864 yılında Mısır seyahati dönüşünde kışlayı ziyaret edip kışlada yemek yemesi, kışla tarihinde önemli bir olay olarak kayıtlara geçti. Ancak, isyandan sonra önenimini yitirince, 1913'te Sanayi ve Ticaret Şirket-i Milliye-i Osmaniye'ye satıldı. Sonra, binanın orta kısmındaki eğitim alanı futbol sahası haline getirildi ve uzun yıllar futbol maçları ve çeşitli gösteriler için kullanıldı. Kışla, I. Dünya Savaşı'nın ardından işgal edilen İstanbul'daki Fransız kuvvetlerinin yönetiminde bulunan Senegalli askerlere tahsis edildi.

Kışla, Cumhuriyetin ilk yıllarında da futbol stadı olarak kullanılmaya başlandı, hatta adı Taksim Stadı olarak değiştirildi.. Daha sonra

Mustafa Kemal Paşa'nın özel davetiyle İstanbul'un nazım planını hazırlaması için Türkiye'ye gelen Fransız mimar Henri Prost 1940 yılında gerekli izinleri alarak birçok tarihi anıt eser ile birlikte bu yapı da yıkılmıştır. O tarihte İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı olan Lütfi Kırdar bulunuyordu. Kışla yıkılarak bugünkü Taksim Gezi alanı inşa edildi. 16 Eylül 2011 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin aldığı kararla yapının Kentsel Tasarım Projesi ile bir bütünlük içerisinde değerlendirilerek tekrar inşa edilmesi kararlaştırıldı. Fakat 17 Ocak 2013 tarihinde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu yapının inşasına, Gezi Parkının İstanbul’un belleğinde yer ettiği gerekçesiyle onay vermedi... Mini bir referandum bile yapan Belediye, İstanbul halkının istemediği kışlayı yapmakta ısrarlı oldu... Hatta, önce saray olacak dendi, sonra alışveriş merkezi ve otel olacak dendi, sonra da hayır orası sosyo-kültürel bir yer olacak dendi..Ve sonraki olayların gelişimini hepimiz hala hatırlıyoruz..

Peki Erdoğan neden Topçu Kışlasında ve Cami'de bu kadar ısrar ediyor ?

Bunun birkaç sebebi var bence;

  1.  Topçu Kışlası, son Osmanlı'nın son eserlerindendi ve yıkılmasını Cumhuriyet'e bağlamaktadır.
  2. Bu yapıyı tekrar inşa ederek, hem Osmanlı'nın mirasını yeniden ayağa kaldıracaklarına inanıyorlar, hem de Cumhuriyet'ten intikam almış olacaklar..
  3. Tabi bir de gezicilere karşı bir üstünlük sağlanması lazım..
  4. Cami yapılması da yine Cumhuriyet'e atılacak bir gol olacaktır.

Yalnız, bir kaç sorum var;

  1. Bu yapı, aynı mimaride olsa bile "askeri kışla" olmayacağına göre ne amaçla kullanılacak ?
  2. Yapılması kararı alınırsa, inşaatı kim üstenecek ?
  3. Alışverişi merkezi ve otel olacak mı ?
  4. Yoksa, Cumhuriyet sonrası, post-modern bir değişim ile bir Osmanlı Başkanlık sarayı mı inşa edilecek ?

Bu arada son iki not;

1) Topçu Kışlası, 1909'da meydana gelen 31 Mart ayaklanmasına da ev sahipliği yapmıştır. Şeriat isteyen, pek çok çember sakallı yobazlar burada toplanmış ve isyan kısa sürede büyümüştür. Ancak, Mustafa Kemal'in komutanlığındaki Hareket Orduları tarafından bastırılmış ve gericiler geri püskürtülmüştür.

2) Bu yapı, keşke ilk zamanki gibi kalsaydı. Gerçekten önemli bir eser olabilirdi. Ancak, yıkıldı, yapacak bir şey yok. Ancak, Cumhuriyet devleti, İsyanlara sahne olan Topçu Kışlasını değil, Taksim Stadını yıkmıştır.

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..