- Kategori
- Deneme
İç hesaplaşma

İÇ ÇEKİŞMENİN İZ DÜŞÜMÜ..
Sessizce düşünür insan. Dışardan bakınca bir köşede oturmuş dinleniyor ya da düşünüyor sanırsınız. İçine düşseniz duyabilirsiniz kopan feryatları.. Haykırmaları öyle sağır edici düzeydedir inanamazsınız.
Her yürek bin bir sevinci ve hüznü barındırır. O ürkütücü sessizlik anı en tehlikelisidir.
İnsan en sessiz zamanında yüzleşir özüyle. Ve kendi ile hesaplaşmasında aldığı kararları o mahkemeden sonra uygulamaya koyar. Derin dipsiz bir kuyuya düşmüştür adeta. kuyudan çıkması için iyi ya da kötü bir karar vermesi şarttır.
Mahkeme kurulur... Ama kalabalık bir sahilde ama sessiz bir köşede.. Zaman mekan dinlemez kelepçesini takar düşüncelerimiz, bizi esir eder önce. Peşinden sürüklenirken, ansızın kendimizle başbaşa bir sorgu odasına düşeriz."Bunu bir sonuca bağlamalıyız "düşüncesi ile hesaplaşma başlar.
Öyle ki hayatta hiç bir an bu denli zor olmamıştır. Olabildiğince hızlı ve akışkan cümleler savurur kimliğiniz. Sizi sizden iyi bilen olmadığı için, her şey öyle açık ve net konuşulur ki; gerçekler tüm çıplaklığı ile gözler önüne serilir. Kendinizi kandıramadığınız tek yer bu yüzleşmedir.
En nihayetinde bir karara bağlar ve bu kuyudan kara delikten çıkarsınız.
Sonucu her ne olursa olsun, bir karar alınmıştır. Hayata devam edilecektir.
Oturduğunuz bankta bir yaşlı teyze körfezin sularına bakarken özlediği torunlarından bahseder..
Simitçi bağıra bağıra ekmek peşinde.. İnsanlar gülüşerek yürürken, bir anne çocuğuna "dikkat et düşersin "der.
Oturduğunuz bank anlamını yitirmeden ve yeni bir hikaye oluşturmadan veda etme zamanı gelmiştir.Sizde kendi hikayenizi çantanıza koyar, sokağa koyulursunuz.
İçinizde hala o hesaplaşmanın cümleleri şimşek çakar gibi aydınlanırken, hayata bağlanma süreciniz daha hızla işler. Bir yaya kaldırımında yitip gidersiniz. Tıpkı diğerleri gibi...