Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Necip Köni - Adana / TR

http://blog.milliyet.com.tr/necipkoni

02 Ağustos '10

 
Kategori
Psikoloji
 

İnanmak ve güvenmek

İnanmak ve güvenmek
 

Parka gitti. Kararlaştırılmış saatingelmesini bekledi.


Merhabalar,

Sevgili dostalar ve arkadaşlar !

Malumunuz, şu ekonomik kriz çok kimselerin iş yerlerini ve yuvalarını al aşağı etti. Kimselerin kimselere ne inançları kaldı, ne de güvenleri. Etrafda parazit gibi yaşayan insanlar çoğaldı. Vurguncular, sahtekarlar, hırsızlar ve hatta katiller sardı etrafımızı. Bu da ister istemez toplumdaki psikolojiyi negatif yönde etkiledi.

Bu konuda yapılan toplumsal anketlerde her on aileden, yedi aile mutsuz ve kederli. Başka bir deyişlede eskiden yaşanan " Lale devri " nin kapanıp, mücadele, inanma ve güvenme devrinin kapılarını mutlaka hep beraberce açmak zorundayız. Elbetde toplumdaki ufak menfaat gurupları bunlara karşı çıkabilir. Fakat biz çoğunluktakilerin el birliği ve dayanışma ile bu köprünün üstünden emin ve güvenli adımlarla, birbirlerimize güvenerek ve inanarak geçmek zorunluluğumuzuda hiç bir zaman unutmamamız gerekir.

Geçenlerde bir arkadaşım bu konuya ışık tutacak çok güzel bir hikayeyi bana e-mail ile yolladı ve çok hoşuma gitti. Yukarıda bahsetmiş olduğum konuya yakından uzakdan ilgili olan arkadaşlarımın mutlaka bu hikayeyi okumasını mutlaka tavsiye ederim.

İNANMAK VE GÜVENMEK..
...

İş adamının işleri bozulmuştu. Ne yaptıysa olmuyordu. Bir zamanlar çok başarılı bir insan olmasına rağmen şimdi büyük olan sadece borçlarıydı. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu. Nefes almak için parka gitti. Bir banka oturdu, başını ellerinin arasına aldı ve bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı.

Tam bu sırada birden, önünde yaşlı bir adam durdu. " Çok üzgün görünüyorsun. Seni rahatsız eden bir şey olduğu belli… Benimle paylaşmak ister misin? " diye sordu yaşlı adam. İşadamının yakınmalarını dinledikten sonra da, " Sana yardım edebilirim " dedi.

Çek defterini çıkardı. İşadamının adını sordu ve ona bir çek yazdı. Çeki ona verirken de şöyle dedi: " Bu para senin. Bir yıl sonra seninle burada buluştuğumuzda bana olan borcunu ödersin. Hadi al " dedi. Ve yaşlı adam geldiği gibi hızla gözden kayboldu.

İşadamı elindeki çeke baktı. Çekte 500 bin dolar yazıyordu ve imza ise " John Rockefeller " e aitti, yani o gün için dünyanın en zengin adamına. " Tüm borçlarımı hemen ödeyebilirim " diye düşündü. John Rockefeller' e ait bu çekle her şeyi çözebilirdi. Ama çeki bozdurmaktan vazgeçti. Bu değerli çeki kasasına koydu. Onun kasasında olduğunu bilmenin güveniyle yepyeni bir iyimserlikle işine tekrar dört elle sarıldı. Büyük küçük demeden tüm işleri değerlendirmeye başladı.

Ödeme planlarını yeniden yapılandırdı. İyi yapılan işler yeni işleri doğurdu. Birkaç ay sonra tekrar işlerini yoluna koyabilmişti. Takip eden aylarda ise borçlarından tümüyle kurtulup hatta para kazanmaya başlamıştı. Tüm bir yıl boyunca çalıştı durdu. Tam bir yıl sonra, elinde bozulmamış çek ile parka gitti. Kararlaştırılmış saatin gelmesini bekledi. Tam zamanında yaşlı adamın hızla ona doğru geldiğini gördü. Tam ona çekini geri verip başarı öyküsünü paylaşacakken bir hemşire koşarak geldi ve adamı yakaladı.

Hemşire " Onu bulduğuma çok sevindim, umarım sizi rahatsız etmemiştir " dedi. " Çünkü bu bey sürekli olarak huzur evinden kaçıp, bu parka geliyor. Herkese kendisinin John Rockfeller olduğunu söylüyor " diye ekledi. Hemşire adamın koluna girip onunla birlikte uzaklaştı.

İşadamı şaşkın bir şekilde öylece durdu kaldı. Sanki donmuştu. Tüm yıl boyunca arkasında yarım milyon dolar olduğuna inanarak işler almış, yapmış ve satmıştı. Birden, hayatının akışının değiştiren şeyin para olmadığını fark etti. Hayatını değiştirenin yeniden kendinde bulduğu kendine güven ve inançtı.

Netice ve psikolojik olarak düşündüğümüzde ise;

Başarının sırrı, kasamızda duran değil, kendi kalbimizde ve kafamızda olanlardır. Başka yerde aramaya gerek yok.

Evet, işte sevgili arkadaşlar ve dostlar, hayat " Bugi Bugi " gibi inişli ve çıkışlı bir yaşamdır.

* Not bilmeyenler için ( Bugi Bugi = Dairersel bir yörüngede raylar üzerinde ilerlerken küçük tepelere tırmanan ve sonra inen ve tekrar tırmanan lunapark oyuncağıdır. )

Sevgiler, selamlar ve saygılarımı sunarım.

NECİP KÖNİ - ADANA / TR


* Resim = İnternetden alınmıştır. * http://www.sayhadergi.com/sayha_image/yasli.jpg

*************************

*DÜNYAMIZ ELDEN GİDİYOR..!
*Daha Yeşil Bir Dünya için

( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=184370 )


************************

 
Toplam blog
: 298
: 8548
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

Necip KÖNİ - İnşaat Mühendisi olup, güzel sanatlar onun bir hobisidir. Resim yapmak (karakalem çalış..