Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '10

 
Kategori
Özel Günler
 

İtfaiye Haftası

İtfaiye Haftası
 

..sağolasın itfaiye!...


Bir blogdaşımın uyarısıyla itfaiye haftasında olduğumuzu idrak etmiş bulunmaktayım.
İtfaiye olmazsa olmaz teşkilatlarımızdan biridir. Teşkilat yokken, tulumbacılar vardı.
Birileri "Yangın var!" diye bağırdığında mahallenin delikanlıları tulumbaları kapıp yangın yerine koşarlardı.

İtfaiye haftası deyince, aklıma başımdan geçen bir yangın anısı geldi.

İtfaiye kurallarına şahsen çok önem veririm. Hatta Dolapdere'de ki ilk iş yerimi açarken yedi adet gaz tenekesini
kırmızıya boyayıp yanyana gelince İTFAİYE kelimesi oluşturacak şekilde düzenlemiştim.
Okulda ve bazı resmi dairelerde gördüğüm gibi bir kürsü de yapmıştım. Tenekelerin bir kısmını kum bir kısmınıda
suyla doldurdum. Arkasındaki duvara da Tahtahkale'den aldığım bir kazma, bir kürek, bir balta ve bir kancayı
tahta kısımlarını kırmızıya boyayarak astım. Daha sonra da söndürücü tüplerle takviye ettim.

Yani ben yangına karşı duyarlı bir vatandaşım.

Bir gün rahatsızlığımdan dolayı Beşiktaş'taki evimde yatıyordum. Karım ve çocuklarım Dolapdere'deki mağazamdaydı.
"Dükkan yanıyor." diye bir telefon geldi. Hemen giyinip taksiye atladım ve dükkana ulaştım.
Fakat üç katlı dükkan savaş alanına dönmüştü. Orta kat tamamen yanmış kül olmuş, camı çercevesi patlamıştı.
Üst kat duman isinden kullanılacak halde değildi. Alt kat deseniz, itfaiyenin sıktığı sulardan bataklık haline
gelmişti. İtfaiyeciler olsun, polisler olsun. Bana ilk sordukları soru "Dükkan sigortalı mı?" oldu.
"Evet, dükkan sigortalıydı."
Fakat ben sigortadan ancak zararımın dörtte bir kadarını alabildim.

Bir süre sonra bana bir mahkeme tebligatı geldi. Sanık olarak mahkemeye çağrılıyordum. Yanıma bir avukat alıp
duruşmaya gittim. Karşımda bir hakim ve iki yardımcısı vardı. Hakimin gözleri çok derin bakıyordu.
Ne benim, ne itfaiyenin avukatına söz vermedi. Sadece benim ifademi aldı. İfadem bitince bana
"Sizin dükkanda fare var mı?" diye sordu. Bir an düşündükten sonra "Evet, var hakim bey." dedim.
Hakim de "Yaz kızım, farelerin kabloları kemirmesi sonucu meydana gelen kontak neticesinde yangın olayı vuku
bulmuştur."

Hakim benim dörtte bir fiyatına sevgili dükkanımı kundaklayamayacağıma karar vermişti.

Dükkanım elektrik kontağından yanmıştı, ama bir liralık kabloyu bana on liraya döşeyen sahtekarlar yüzünden..

 
Toplam blog
: 288
: 1185
Kayıt tarihi
: 18.01.07
 
 

Kendi halinde yazar, çizer, çapraz bulmaca çözerim. İki yüzyıl, bir binyıl gördüm. En sevdiğim hoca ..