Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kaderde varsa

Kaderde varsa
 

Hani herkesin gelecekle ilgili planları hayalleri vardır. Hep konuşuruz 3-5 sene sonra çocukların okulu bitsin ya da emekli olayım şunu yapacağım yada şuraya yerleşeceğim gibi. İşte bende o hayal kısmında büyük sıkıntı var. Bir türlü oturtamadım kafamda nerde ne yapacağımı. Bodrum planım vardı baktım ki hiç de büyük ve süslü bir adım değilmiş. Sadece İstanbuldan az küçükmüş. Başka bir Ege kasabası diye düşünüyorum, bu sefer İstanbul’dan ayrı kalmak fikri ödümü koparıyor. Demek ki benim planlarımda İstanbul’u terk etmek öncelikli olmayacak.

 “Ölmeden önce yapmak istediklerinizi mutlaka gerçekleştirin” geyiklerinden birini okumuştum. Hemen o gece düşündüm içimde kalan ne var diye. Buldum! Kanun çalmak istiyorum. Hep sesim güzel olsa ne olurdu diye hayıflanırdım. Söyleyemiyorum bari çalayım dedim. Sık gittiğim bir mekanda keyifle dinlediğim kanun çalan biri var. Onu daha dikkatli izledim ve izledikçe o hayalde yok oldu. Benim boyum bir buçuk metre, bacaklarım 5 karış. O kanunun boyu 15 karış. Aleti çalayım mı dengede mi tutayım, oram buram açılmasın doğru oturayım derken maymun olurum ben. Bir de onu çalmayı öğrenmek için musiki cemiyetlerini dolaş. Yok oda bana göre değil. Kanun rafa kalktı.

Küçük bir kafe açayım, kendi kendimi oyalıyayım dedim sonra düşündüm benim para hesabım ortada. Henüz bir dikili ağacım olamamış. 5 kazanıp 25 harcıyorum. Yüzüm çok yumuşaktır. Tanıdık geldikçe “ayıp bundan para alınmaz” derim. Amme hizmetine döner benim dükkan. Zaten yaptığım kek börekleri de kendim yerim. 150 kilo olma riski çok fazla. Kafeyi de eledik.

 Kitap yazma işi var. Ben yaşadıklarımı yazıya dökebiliyorum ancak. Hayal gücüm o kadar geniş değil. Yaşadıklarımı yazdığım zaman da millet çemkiriyor. Bir arkadaşım “sen böyle her gördüğünü yazarsan 350 arkadaşından 3,5 tane kalmayacak” dedi. Tek kitapla kaldı benim yazarlık olayı da. O tek kitabı da gelecekteki 5 senelik planlarıma aldım zaten.

 

Her gün işe gidip gelirken 600 mt yürüyüp kendini spor yapıyor sayan biri olarak spor salonuna verilecek paranın ne kadar gereksiz bir masraf olacağını düşünün artık. Dans dedim onu da öğrendim bitti. Yarışmalara katılacak halimiz yok, doğru adım atalım yeri geldiğinde şekil yaparız dedik oda tamam. Tüm gün kendimi koltukta kıvırıp kitaba gömülmeye de gerek yok. Yeteri kadar vakit ayırıyorum zaten okumaya. Torun bakarız artık dediğim de arkadaşlarım üstüme sıçrıyorlar “ kafayı mı yedin biz hala kendimiz olgunlaşmaya çalışıyoruz” diye. Zaten kızın da henüz bir yetişkin tavrını göremedim. Değil çocuk köpeğine sahip olamıyor. Annane olmayı da 6-8 yıl sonraya iteledim. Şu anda en görünür ve gerçekçi olan plan seyahat edecek olmam sanırım. Bu konuda çok kararlıyım. Allah hastalık y ada bir dert vermez ise gezeceğim.

“Sevgili de zor, benimle 1 yıl geçiren ya alkolik oluyor ya İstanbul’u terk ediyor” demiştim ki içki içmeyen, okuyup yazmaya, gezip tozmaya benim kadar meraklı, komik bir sevgili buldum. Üstelik hala şehri terk etmedi. Şeytan'ın kırık bacağı şimdilik cepte.  

Fark ettim ki planlarımın için de hiçbir şey yapmadan yayılıp yatma, kendini hayatın akışına bırakıp günü yaşama, sabah kalkıp çiçek sulayıp arkadaşlarla çay kahve içme olayı hiç yok. Evde oturma olayına 3 ay dayanabilen biri olarak söylüyorum sakın oturmayayım zaten. En son 8 yıl önce falan kendimi sabahlıkla, tv de Seda Sayan seyredip ütü yaparken bulduğumda kendimi evden dışarı atıp ilk bulduğum işe girmiştim. Zaten ben çalışmasam ilk haftanın sonunda kızım beni koyar kapının önüne. Vileda sopasını evlat edindin diye söyleniyordu o dönemlerde.

Ben bu planları yaparken ya da yapamazken biliyorum ki yukardaki benimle çok eğleniyor. Önüme öyle şeyler çıkaracak ki çizdiğim rota tamamen değişecek. Yeni hayallerim, yeni kapılarım, yeni keşiflerim, yeni kayıplarım, yeni heyecanlarım, yeni hayal kırıklıklarım, yeni sevinçlerim, uygulanmayacak yepyeni planlarım olacak. Kader ve kısmetin insan hayatında ki önemine çok inanan biri olarak kısmetimde ne varsa, gücümün yettiği kadarıyla ayakta karşılamaya ve her zaman ki gibi elimdekilerle mutlu olmaya hazırım. Şaşırt beni kader :)  

 
Toplam blog
: 34
: 1744
Kayıt tarihi
: 03.10.13
 
 

45 yaşını aşmış, yetişkin bir kızı olan, çalışan bekar bir anneyim. Hayatın esprili, güzel ve ren..