Kim Başkan Olsun?

Erken seçim kararından sonra şimdi soru kimin başkan olacağı. Benim önceliğimi hemen söyleyim (yeni modaya göre ifade edeyim). Kim başkan olursa olsun, yeni başkanlık sisteminde Türkiye için eskiye nazaran çok daha faydalı, başarılı olacaktır. İster RTE olsun ister Akşener, ister Kılıçdaroğlu ister Kesici. Bunlardan herhangi biri yeni Başkanlık sisteminin verdiği yetki ve güçle çok daha hızla karar verme ve uygulama, değişiklik yapma kabiliyetine kavuşacaklardır. Türkiye’nin ihtiyacı olan da budur.

Kılıçdaroğlu da, Akşener de Başkan seçilirlerse eski parlamenter sisteme döneceklerini söylüyorlar. Aman ha, yaman ha, sakın ha! Bürokrasi devlet idaresinin de şirket idaresinin de olmazsa olmazıdır. Ama yıllar boyu bürokrasi güçlenir, güçlenir, güçlendikçe gücünün farkına varır, güçlendikçe gücünün tadına alışır ve gide gide Çandarlı Halil’leşir. Belki her zaman, her yerde böyle olmaz ama çoğunlukla böyledir. Parlamento kanun yapar ama o kanunların yürürlüğe girebilmesi için genelgeler gerekir. O genelgeleri de bürokrasi yapar, yani kanunları yürürlüğe sokan bürokrasidir. Hele bir zıt gidin de görün bakın, nasıl fren, nasıl yokuş, nasıl obstrüksiyon.

Bu Türkiye’de de böyledir, Amerika’da da, Fransa’da da… Amerika’yı görmüyor musunuz? Trump iyidir, kötüdür, şöyledir, böyledir ama Başkan’dır değil mi? Adam bir şey söylüyor, ertesi gün Pentagon başka bir şey, CIA başka bir şey, yok efendim falanca yargıç başka bir şey. Adama iş yaptırtmıyorlar, sürekli moralini, ayarını bozmaya çalışıyorlar ve belli bir dereceye kadar muvaffak da oluyorlar. Adam değiştire değiştire bir hal oldu, yine de bürokrasiyle baş edemiyor.

Bizim eski sistem de bir dereceye kadar böyleydi, çok güçlü bir iktidar, çok güçlü bir lider olmasa, bürokrasi isterse Başbakan’nın da Cumhurbaşkanı’nın da elini kolunu bağlar, iş yapamaz hale getirir. Haa bak unutuyordum, bir de cihet-i askeriye var. Askeriye de bürokrasinin bir parçasıdır.

Başkanlık sisteminde çok daha kolay, çok daha hızlı karar alınabilecektir. Bu da diğer şeyler aynı kalmak şartıyla (ceteris paribus), çok daha hızlı ve fazla iş yapılabileceği anlamına gelir.

Tekrar ediyorum yeni başkan ister RTE olsun, ister Akşener, ister Kesici, ister Kılıçdaroğlu, yeni sistemde umduğumuzdan daha çok işler yapacaklardır. Ben zaten, Akşener’in de Kılıçdaroğlu’nun da Kesici’nin de eğer o koltuğa bir defa oturmaya muvaffak olabilirlerse, yeni sistemin avantajlarını bir defa tattıktan sonra asla eski parlamenter sisteme dönmek isteyeceklerini sanmıyorum. Bakmayın siz şimdi öyle konuştuklarına. Siz olsanız bir defa başkan olduktan sonra eski siteme dönmek ister misiniz? Eeee, siz istemezseniz onlar neden istesin?

Efendim ben diyeceğimi dedim. Maruzatım bundan ibarettir. Sürç-ü lisan ettiysem af ola. Kalın sağlıcakla.